Uzun süredir basında, sosyal medya da ” Yılbaşı kutlanır mı ? kutlansa günah mıdır ?” gibi paylaşımlar , yorumlar var. Karşılıklı atışmalar var ki karşısında ki sanki ”Düşman” son kurşununa kadar kelime bombaları geliyor ardı ardına, kimi geleneklerden, kimi Dinden kimi tarihten referanslar sunma telaşına düşüyor. Son ana kadar klavyenin başında güç gösterilerini takip ediyoruz. Yaklaşık 10-15 senedir daha da koyulaştı bu ayrışmalar, ne yazık ki, enerjilerimizi buna benzer tartışmalara harcıyoruz.

Bu ülkenin başka derdi yokmuş gibi her yıl hemen hemen aynı günlere tekabül eden günlerde birbirimizin kalbini kırıyoruz. Sadece kalp kırma olsa, gittikçe bir birimizi ayrıştırmaya, ötekileştirmeye varan kardeşliğimizi zedeleyen, birlik , beraberliğimize ve paylaşmacı duygularımıza zarar veriyor. Yarın savaş olsa bu bozulan birliğimizle mi ? düşman karşısına çıkacağız, bu tür tartışmalar ”iç cepheyi” zayıflatır. İşte istedikleri bu,

bölelim, parçalayalım yutalım. Yetmedi mi bize geçmişte ki boğuşmalarımız ayrışmalarımız. Biz bunları yaşarken dışarıdan zevkle bizim bu tartışmalarımızı izliyorlar. Sadece izlemekle kalsalar ya, en zayıf anımızda çeşitli gerekçelerle ülkeyi ele geçirmeye kalkıyorlar, içer’de ki işbirlikçileriyle yukarıdan kendi halkına bombalar yağdırıyorlar.

Peki bu ateşi kim söndürecek yine biz söndüreceğiz yine biz çözeceğiz. Devletin Kültür bakanlığı, Diyanet işleri başkanlığı, Türk Tarih Kurumu gibi bu konuyla ilgili diğer kurumları ile Ülkemiz de yaşayan her kesimden etkin bilim insanlarını da davet edilerek Konferans yada kurultay nezdinde bu konu enine boyuna incelenerek görüşülmeli kurultay sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklanmalıdır. Artık buna benzer konular tartışılması sona ermelidir.

Bu satırların yazarı olarak siz soruyor gibi algılayarak ben de son satırlarda kendi düşüncelerimi de yazacağım. Benim okumalarım ,araştırmalarıma göre Noel ile asırlardan beri kutlanan yılbaşı ayrı günlerdir. Noel İsa(A.S) doğum gününe tekabül eder 24 Aralık -25 Aralık arasında Hristiyanların bayramıdır. Ama dünyanın çeşitli yerinde belli olan o tarihlerden 31 Aralık’a kadar tatildir. Bizde ise ne tatildir nede bayram, sadece ve sadece takvimin son günü olan 31 Aralık gecesi eski Türklerden beri kutlana gelmiştir. Ama tarih farklılıkları olmuştur. Kimi adına Nardugan kimi Martuar adını koymuş. Kimi doğanın canlılığı olan Mart ayını yeni yıl kabul etmiş kimi Nevruz diyerek Nisan ayında şenlikler düzenlemiş. Her şeye rağmen resmi olmasa da eğlence ve şenlikler olmuş boydan boya sokaklar süslenmiş ağaçlara dilek çaputları bağlanmış, halk bir araya gelmiş kazanlar kaynamış, insanlar kaynaşmış kimi ip atlamış kimi dans etmiş kimi çelik çomak oynamış, davullar çalmış halaylar çekilmiş, acıkmışlar tabaklara birlikte kaşık sallamışlar ondan sonra maniler okunmuş,dilekler tutulmuş.ezan okunmuş Kimi camiiye gitmiş kimi bulunduğu yerde namazını kılmış birlik beraberlikleri için dualar edilmiş. peki buraya kadar olanların hangisi din ve gelenek dışıdır. Cumhuriyetten sonra da devlet Ricalide halkta evinde salonlarda eğlence merkezlerinde eski yıla güle güle demişler yeni yılı umutla karşılamışlar. Çeşitli dönemlerde devlet ricali Balolar düzenleyerek halkın temsilcileriyle kimi zaman bir sanat gösterisinde kimi zaman halkın içinde mesela Taksim meydanında halkla beraber yeni yılı kutlamışlardır. Peki bu kutlamalarda münferit olaylar olmamışmıdır elbette olmuştur. Devletin hiç bir kurumu aşırılığa müsaade etmemiştir. Soruyorum yılbaşı kutlanırken ezanlar susmuş mudur. Camiiler kapatılmış mıdır yada Camiilere namazlarını kılanlara karşı saldırı yada sözlü toplu müdahaleler olmuş mudur koskoca HAYIR. Anımsarım Çocukluğumda eş dost akraba bizim evde toplandık birlikte yemek yedik sohbetler gırla gidiyor, o sıra ezan okundu herkes sustu ezan bitiminde dualar edildi , büyüklerimiz camiiye namaz kılmaya gittiler evde kalan namaz kılacaklar da diğer oda da namaz kıldılar. Var mı burada Geleneklere ve Dine aykırı bir durum.

Bırakın vatandaş yeni yılı umutla karşılasın, zaten zor günlerden geçtik(Covid) , başka zorluklar içindeyiz, hem devlet hem vatandaşlar olarak çıkışlar arıyoruz. bir çok inanışta ve görüşte olan insanımız var,Kimi gitsin Camisine eline tesbihini alsın tevekkül etsin ,kimi evinde rahlenin başında Huşu ile Kuran okusun, kimi Kültür merkezinde ki Mekkenin Kurtuluş törenini kutlasın İlahiler dinlesin. Kimi evinde eşini, dostunu,akrabasını misafir etsin aynı sofrada beraber yemek yesinler, hediyeleşsinler, birlikteliğin paylaşmanın verdiği hazla yılbaşını kutlasın tabi komşusunu ve çevresini rahatsız etmeden. Kimi fakire fukaraya sofra açarak geçirsin onların dertleriyle dertlensin,kimi Yusuf Eren kardeşimizin kampayası için çaba sarf etsin kapı kapı gezsin eskiden Saya gezerlerdi yılbaşında onun gibi ama resmiyet içinde Milletimizin sofrası da gönlüde misafire açıktır, milletimizin gönlü zengindir geleni boş çevirecek değildir.Ama yarın sabah olduğunda merhabalaşsınlar, selamlaşsınlar hallerini hatırlarını sorsunlar, kucaklaşsınlar yeni yıla başlarken birliklerine beraberliklerine zarar vemedikleri için şükür etsinler.

Birliğimiz beraberliğimiz daim olsun yeni yılınız kutlu mutlu olsun. Sevgi selam saygılarımla ……. Mahir Polat…. 31 Aralık 2022- Gülşehir