reklam
reklam

ŞABAN-I ŞERİF VE BERAT KANDİLİ « nevsehir haber

30 Eylül 2025 - 22:22

ŞABAN-I ŞERİF VE BERAT KANDİLİ

Son Güncelleme :

17 Mart 2022 - 8:51

reklam
ŞABAN-I ŞERİF VE BERAT KANDİLİ
reklam

Peygamber Efendimiz (sav)ın benim ayım dediği Şaban-ı Şerif üç ayların ikincisidir . Efendimiz (SAV) Ramazan’dan sonra en çok bu ayda oruç tutardı. Ayşe annemiz neden bu ayda daha çok oruç tuttuğunu sordu da Peygamberimiz(SAV) “Bir sene içinde ölecek olan kimselerin isimleri, yaşayacakların defterinden silinir ve Azrail (AS)a verilir. Ben oruçlu olduğum halde ismimi ölecekler defterine kaydedilmesi arzu ederim.” Buyurdu. Ayşe annemiz “Rasulullah(SAV)  bu ay da peş peşe oruç tutardı. Biz iftar etmeyecek (ara vermeyecek) sanırdık. Şaban ayında oruç tutmak ona çok sevimli gelirdi.” Dedi. Yine Peygamberimiz (SAV) “Şaban ayının diğer aylara üstünlüğü benim diğer peygamberlere üzerine faziletin gibidir.” Buyurdu. Bu ayda sahabe Kur’an üzerine kapanır gece gündüz Kur’an okurlardı.  Şaban ayı Peygamberimizin ayı olduğu için bu ay da bol bol salavatı şerife getirilmelidir. Kur’an’da “Ey iman edenler, Allah ve melekleri Nebiyyi Zişana bol bol salat ederler.  Sizler de ona salavat okuyun.” (Ahzab56)buyruldu. Peygamberimiz (SAV)  “Bana bir defa salavat okuyana Allah on defa rahmet eder.” Demiştir.

Şaban ayının ümmet için önemi; içinde Berat Kandili’nin bulunması, umumi af ve cehennemden azad müjdesinin verilmesidir. Efendimiz (SAV) Şaban’ın 13. gecesi öyle bir namaz ve niyazla bulunmuştur ki ümmetinin affı için başını secdeden kaldırmamıştır. Rabbimizden “ Habibim başını kaldır istediğin verildi ümmetinin üçte biri affedildi.” müjdesini aldı. Alemlere rahmet olan Yüce peygamber bununla yetinmedi diğer ümmetlerin affı için 14. gece yine secdeye kapandı ve rabbinden ümmetinin geri kalanların affını istedi, müjdeyi almadıkça da başını secdeden kaldırmadı yine Rabbimizden müjde geldi “Habibim başını kaldır, ümmetin üçte birini daha bağışladım.” Dedi. Ümmetinin acı çekmesine asla razı olmayan merhamet abidesi ,ümmeti için Rrauf ve rahim olan sevgili Peygamberimiz (SAV) 15. gece yine Rabbine niyazda bulundu ve secdeye kapandı. Ümmetinin tamamının af müjdesini almadan başını kaldırmadı. Yüce Rabbimiz “Kaldır başını Habibim. Ümmetinden samimiyetle la ilahe illallah Muhammeden Rasulullah diyen bütün ümmetin cehennemde ebedi kalmayacak ve cennete girecekler.” müjdesi ile sevindi. Onun için bu mutlu geceye Berat gecesi dendi. Bu gece aynı zamanda Kur’an-ı Hakim’in levh-i mahfuzdan gök semasına indirildiği ve Cebrail (AS)a ve teslim edildi gecedir. Daha sonra Kadir Gecesi’nde başlayarak peyderpey 23 senede Rasullah (SAV)e indirilmiş ve tamamlanmıştır.  Duhan Suresi 1-6.  ayetler o gecenin önemini şöyle açıklıyor:”Ha mim (helal ile haram sair hükümleri) açıkça bildiren bu kitaba yemin ederim ki biz onu mübarek bir gecede indirdik, biz onunla (kafirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz. O gecede her hikmetli iş nezdimizde bir emir ile o zaman ayrılır. Hakikat biz Rabbinden bir rahmet olarak peygamberler gönderenleriz. Şüphe yok ki o hakkıyla işiten kemali ile bilenin ta kendisidir.” (Duhan 1-6)

Bu gecenin mübarek gece olarak adlandırılması Kur’an’ın yer semasına indirilmesi ve insanlığın onun nuru ile bereketlenmesindendir. Ayrıca o gece melekler inmesinden ve ilahi rahmetin coşmasındandır. Bu gecenin 5 özelliği vardır:

  • Her bir iş birbirinden ayrılmıştır. (Hayat-ölüm, kazanç-ziyan, sağlık-hastalık , günah-sevap vb.)
  • Bu gecedeki ibadetlerin fazileti çok yüksektir. (Rivayet olunur ki bu gecede 100 rekat namaz kılana 100 melek gönderilir.  Otuzu cenneti müjdeler, otuzu cehennem azabından kurtuluşu müjdeler, otuzu dünya afatlarını def eder, onu da şeytanın tuzaklarından korur.)
  • Rahmet bolluğu Peygamberimiz (SAV) “Bu gece Allah ümmetime öyle rahmet eder ki Beni Kelb Kabilesinini koyunlarının kılları adedince.” Dedi.
  • Mağfiret (bağış) bolluğu Peygamberimi (SAV) “Kahin, sihirbaz, kindar, içkiciler, anne babasını inciten asi evlat, zinada ısrar edenler mağfirete layık değillerdir.” Buyurdu.
  • Şefaati Rasullah’a nail olmak. Kebair ehline de şefaati olacaktır.

 

Bu mübarek gecede Zemzem kuyusunun suyu çoğalır. Her hikmetli işin bir o gün ayrılması şöyle tefsir ediliyor: Gelecek seneye kadar kulların rızkı, eceli, amelleri ayrı ayrı yazılır ve rızıklar nüshası Mikail (AS)’a; harpler, zelzeleler, yıldırımlar nüshası Cebrail (AS)a, ameller nüshası dünya semasının sahibi Melek İsrafil (AS)a,  musibetler ve ölüm nüshası Azrail (AS)’a verilir. Günü zamanı gelince Allah’ın izniyle yaşanır.

Peygamberimiz (SAV) Şabanın ortasında ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve Fecir (şafak) doğuncaya kadar “ Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu benden bela ve musibetlerden kurtulmak isteyen, onu kurtarayım. Yok mu benden sıhhat afiyet ve şifa isteyen, onlara şifa ve sıhhat vereyim. Yok mu, yok mu? diye huzuruna çağırır durur.” Yine Efendimiz (SAV) “Şabanın 15. Gecesi tecelli eder, ana babasına asi olanlarla, Allah’a şirk koşanlar dışında kalan bütün müminleri bağışlar.” Buyurdu. Bir hadis-i şerifte de “Şaban ayının 15. Gecesi Cebrail bana geldi ve şöyle seslendi: Ya Muhammed başını semaya kaldır. Sordum bu gece nasıl bir gecedir? Bu gece Allah (CC) rahmet kapılarından 300 tanesini açar, kendisine şirke koşanlar hariç hemen herkesi bağışlar. Büyücü, kahin, içkici, zinakar olanları bağışlamaz” dedi. Yine o gecenin dörtte birinde Cebrail (AS)geldi: “Ya Muhammed kaldır başını, dedi. Bir de baktım ki Cennet kapıları açılmış. Birinci kapıdaki melek “Ne mutlu bu gece rüku edenlere” diyordu.  İkinci kapıdaki melek “Ne mutlu bir gece secde edenlere” diyordu. Üçüncü kapıdaki melek “Ne mutlu bu gece dua edenlere”, dördüncü kapıdaki melek “Ne mutlu bu gece Allah’ı zikredenlere”, beşinci kapıdaki melek “Ne mutlu bu gece Allah korkusundan gözyaşı döküp ağlayanlara”, altıncı kapıdaki melek “Ne mutlu bu gece Müslüman olarak sabahlayanlara”, Yedinci kapıdaki melek “Günahının bağışlanmasını isteyen yok mu, günahları bağışlasın” diye nida ediyorlardı. Cebrail (AS)a “Bu kapıları ne zamana kadar açık kalacak diye sordum, tan yeri ağarıncaya kadar, bu gece Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri adetinde kimse cehennemden azat edilecektir.” Dedi. Peygamberimiz (SAV) bu gece şöyle dua etmiştir: “ Allah’ım azabından affına, gazabından rızana, senden yine sana sığınırım. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim, Sen kendine nasıl sena ediyorsan, sen öylesin, her türlü eksik ve noksan sıfatlardan tenzih ederim.

Büyüklerimiz de şöyle dua etmişlerdir: “Allah’ım ismimi saidler (iyiler) defterine yazmış isen orada sabit kıl, yok eğer şakiler (isyankarlar) defterine yazmış isen oradan sil. Çünkü sen buyurdun ki “Allah dilediğini siler, yok eder; dilediğini de sabit kılar levh-i mahfuz onun katındadır.”

Rabbimiz, Berat gecesi hürmetine bizleri saidler zümresine dahil et, beratını sağ eline alan Eshabı yeminden eyle. Mağfirin zümresine dahil eyle, ahiretimizi dünyamızdan emin ve mesut eyle. Cennet ve Cemalini nasip eyle, sevgili Peygamberimiz (SAV)e komşu eyle, Havzı Kevser’den doya doya içmeyi nasip eyle.  Amin.

Derviş SAK

reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

reklam
reklam