NEVŞEHİR(TRENDHABER)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde çiftçilerle,şehir merkezinde de ticaret erbapları, esnaflar ve muhtarlarla bir araya geldi.
Derinkuyu ilçesinde çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları dinleyen Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu; “ Ziraat Odası başkanımızın bulunduğu bir ortamda gübre,ilaç fiyatlarına gelen zamları gördük.Üretilen ürünlerin çiftçinin arzu ettiği fiyattan alıcı bulamadığını dolayısıyla çiftçilerin büyük zararlarının olduğunu elektrik borçlarının olduğunu ifade etiler.Aslında bu sadece size özgü bir olay değil.Türkiye’nin neresine gidersek gidelim benzer bir dert var.Vatandaşımız huzursuz.Hep beraber bir şey bekliyoruz. Bu memlekette huzur olsun istiyoruz. Beraber yaşayalım,birlikte yaşayalım,Fazla kamplaşma oldu,fazla bölündü ayrıştı toplum.Toplumu ayrıştırmamak bölmemek lazım. Hepimiz aynı kahvede çay içip sohbet edebiliyoruz. Camiye gidebiliyor, ibadetimizi yapabiliyoruz.Ayrımcılık olmaz,.ayrımcılık yapmamak lazım.Bu memlekette herkesin karnının doyması lazım,çiftçinin kazanması,esnafın,manavın, bakkalın kahvecinin kazanması lazım.Bunlar olabilir ise memlekette huzur olur.Biri yer biri bakar,kıyamet ondan kopar demiş atalarımız.Birisi karnını doyurup krallar gibi yaşarken öbür tarafta çocuk yatağa aç giriyorsa biz sorunumuz var demektir. 19-20 yıldır ülkeyi yönetiyorlar,en sonunda geldiğimiz nokta ülkede huzur kalmadı bereket kalmadı.Evlerde huzur kalmadı, çocuklarımız işsiz. Çiftçi vatandaş herkes sbir şekilde yahu ne olacak bu memleketin hali diye düşünüyorlar. Sizden tek isteğim var. Umutsuzluğa kapılmayın. Bu memleket büyük bir memlekettir,güzel bir memlekettir.Bu memleketin çözülemeyecek bir sorunu yoktur.Bütün sorunları çözülebilir.Bütün sorunlarını çözebiliriz. Yeter ki iyi niyetle hareket edin,yeter ki güzellikle hareket edin. Yeter ki kendi cebini değil, vatandaşın cebini düşünün.Yeter ki ben zengin olayım diye değil,vatandaş zengin olması lazım.Siyaset zenginleşme aracı değil,Siyasete giren kişi zenginleşmez,böyle bir kuralı da yoktur.Zaten siyasete giren adam zenginleşiyorsa bilin ki malı götürüyordur.Buna izin vermemek lazım. Önümüze sandık gelecek ne yaparlarsa yapsınlar sandık gelecek. Şu anda resmi rakamlara göre 3 bin 600 Suriyeli var.Yine kendilerinin 600-700 bin Afganlı var. Ya bu memleket Afganlılara veya Suriyelilere depo edilecek bir memleket mi Allah aşkına,burası mülteci deposu mu ya. Böyle bir şey olabilir mi, böyle bir anlayış olabilir mi ? Ben mültecilerin hiç birisine kızmıyorum,bunun altını çizeyim.Onlarda insan, kızmıyorum, Onları buraya getiren insanlara kızıyorum.Sınırları açıp ülkeyi yol geçen hanı haline getiren ülkeyi bu hale getirenlere kızıyorum, onlar yapıyorlar bunları. İran sınırına gittim, sınırdaki gümrük görevlileri ile görüştüm.Buradan Afganlılar geliyor mu dedim.? Hayır, bizden gelmiyorlar,gelse bile pasaportlarını göstermek zorunda dediler. Yüz binlerce insan kafile kafile geliyorlar. 2900 km. İran sınırını aşıp Türkiye’ye geliyorlar. Hiç birisinin yanında çocuk ta yok,hepsi gen,askerden yeni gelmiş kişiler.Ellerine silah verseniz savaşa gidecekler.Peki bunların Türkiye’de ne işi var.Hangi sınırdan gelirse gelsin sonra geldikleri ülkeye iade edilmesi gerekir.Onlarda Afganistan’a mı iade ederler,başka bir şey mi onları çözümleri lazım.Biz kendi karnımızı doyuralım,çoluk çocuğumuza bakalım.Onlarda insan elbette onların sorunları da varsa onların sorunları ile ilgilenelim. Ama benim bu millete sözüm var,en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceğim. Efendim bize para verirseniz biz mülteci alırız diyorlar. Suriyeliler için bugüne kadar 40 Milyar dolar olduğu söyleniyor, kim söylüyor devletin başındaki kişi söylüyor.40 Milyar Dolar parayı harcadı iseniz, 40 milyar Dolar’ı çiftçiye verse idiniz ne olurdu, sadece Türkiye’yi değil, tüm Ortadoğu’yu beslerdi, Avrupa’yı beslerdin. 40 Milyar Dolar veriyorsun peki karşılığında ne alıyorsun.Hiç bir şey almıyorsun.Kimin parası 40 milyar dolar, bizim paramız. O zaman Suriye işine biz niye girdik,niye kavga ettik. Hani 24 saatte Emevi camiinde namaz kılacaktık. Biz oraya gidemedik, ama 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye’ye geldi. Dokularımız bozulacak,bunun altını özellikle çizmek isterim. Sen insanları seviyorum, kimliği, inancı yaşam tarzı ne olursa olsun. Ama herkes kendi ülkesinde daha güzeldir. Herkes kendi ülkesinde yaşamak ister. Bizi en zengin ülkeye gönderseler bile biz gelip kendi ülkemizde yaşamak isteriz. Huzur içerisinde içerisinde yaşamalıyız. Ben bu huzuru sağlayacağım. Bu ülkede kim olursa olsun, kimliği inancı ne olursa olsun, geçmişte hangi partiye oy verdi ise versin, benim başımın üzerinde yeri vardır.Her vatandaş bu ülkede huzur içerisinde yaşama hakkına sahip olmalıdır. Milyonlarca gencimiz işsiz iş bulamıyor, çiftçimiz sorunlu, esnafımız sorunlu,herkesin derdi var. Ama çözülecek Allah’ın izni ile sizlerin desteği ile., Sandık gelecek gideceksiniz. Türkiye’nin kaderini değiştireceksiniz, güçlendirilmiş demokrasiyi getireceğiz., 100. Yılımızda Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız, inşallah bunu yapacağız. Herkesin karnını doyuracağımız Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Biz çay paketi değil, gönlümüzü atıyoruz, gönlümüzü. “ dedi.
Kılıçdaroğlu daha sonra Nevşehir il merkezinde Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi7nde ticaret erbabı,. Esnaf ve mahalle muhtarları ile bir araya geldi.
