NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Kapadokya’nın gerçek zenginliğe uygun çok sayıda eski toplum ve inanç sahiplerine ait yerleşim merkezi olarak da bilinen Höyüklere karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgisizliği yoğun ve aralıksız şekilde devam ediyor.Höyük denildiğin de ‘Yahu aziz Nevşehirliler, halen anlamadınız mı Höyük kazıları bize YÜK YÜK’ ifadesini haklı çıkartırcasına bir büyük çabanın içerisine giren Bakanlığın mümtaz Kapadokya sever yetkilileri de son olarak 5 yıl önce Ovaören’deki iki farklı alandaki höyük kazısı için yine bir büyük onur ve gurur içerisinde 250 bin TL’lik bir kaynak aktarımında bulunmuştu.
Dünyada eşi benzeri bulunmayan doğal görünümlü ve dünyanın en ilginç yeryüzü şekillerinden birine sahip olmanın yanı sıra,tarihsel ve kültürel birikimleri ile sadece Türkiye ölçeğinde değil, dünya ölçeğinde de haklı bir yere sahip Kapadokya Bölgesi’nin bu temel değerlerini herkes bu kapsamlı bilmesine rağmen,kültürel değer zenginlikleri ile direkt ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı, yıllar yılı Edebiyattaki Tecahül-ü Arif(Bilip Bilmemezlikten Gelme) Sanatı’nı büyük şair Fuzuli’ye bile taş çıkartırcasına etkin ve verimli bir şekilde kullanmakta hiç de sakınca görmedi.
AK Parti hükümetleri döneminde sadece ve sadece şimdiki Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da yakından takip ettiği , bizzat ilgilendiği ve bölgeyi adeta 7 kocalı Hürmüz olmaktan çıkartacağına inandığımız Kapadokya Alan Yönetimi Başkanlığı tesisinin dışında, Ovaören köyündeki kazılar için, ülke genelindeki diğer kazılara bakıldığında 2007’den 2015 yılına kadar oldukça cüzi oranda maddi destek, 10 yıldır kazılamayan Sobesos Antik Kenti için yine katmerli düzeyde cüzi oranda destek, Göreme Açık Hava Müzesi dahilindeki Tokalı,Elmalı Kiliselerinin konservasyonu ve Ürgüp ilçesindeki Kırk Şehitler Kilisesinin restorasyonu için onay ve bir ilgili bulundurulmasının dışında 18 yıllık süre içerisinde etkinliğini bir dünya turizm merkezliğine aday Kapadokya için harcamayan, daha doğrusu harcamak bile istemeyen bir Kültür ve Turizm Bakanlığı profilini artık bizler beyinlerimizde sabitledik.
Bu yıl Pandemi nedeniyle müze ve ören yeri gelirlerinde ciddi bir düşüş olmasına karşın, 2016 yılındaki sıkıntılı dönemi atladığımızda 2019 yılına kadar müthiş bir Kapadokya müze gelirleri elde eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Genel Müdürleriyle,teknik insanları ve diğer yöneticileri ile Kapadokya bölgesine karşı üvey evlatlığın da ötesinde bir bakış akışını yıllar yılı sürdürdü.
Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, Kültür Bakanı Fikri Sağlar ve oldukça kısa süreli bir Bakanlık yapmasına rağmen Turizm Bakanı Bülent Akarcalı’nın dışında bölgenin sahip olduğu kültürel birikimlere karşı, ülkemizdeki ve dünyada edindiği haklı izlenime karşı olağanüstü bir gayret ve çaba harcamasını beklediğimiz bakanlarımız olmadı. Dediğimiz gibi yıllar yılı beklediğimiz bir yasal düzenlemeyi de yine yoğun çabalarını alkışladığımız şimdiki Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u da burada bir yere oturttuğumuzun da bilinmesini istiyoruz.
Bilinmesini istiyoruz istiyoruz da, sayın Bakan’ın Kapadokya bölgesindeki höyüklerin öncelikli olarak bilim insanlarının ve sonrasında da tüm dünya insanlığının ilgisini ve bilgisine açılmasına yönelik bir çabasını da doğrusu göremedik.
Kapadokya bölgesinde 1967 yılında keşfedilen ve rahmetli Prof.Dr. Kemal Balkan tarafından 1977 yılına kadar kazılan ve sıkı durun 3 bin civarındaki eserin de Hacıbektaş Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesinde sergilendiğini ifade ettiğimiz Sulucakarahöyük kazısı yarım.
Avanos ilçesine bağlı Sarılar köyündeki Asur Ticaret Kolonileri Dönemine ışık tutabilecek bir potansiyele sahip olduğu belirtilen Zank Höyük Yarım, Sobesos Antik Kenti Yarım, Ovaören Yassıhöyük, Ovaören Topakhöyük, Topaklı Höyüğü yarım, yarım , yarım, yarım bırakıldı anlayacağınız. Allah’dan Kapadokya yarım değil!
Kapadokya höyükler konusunda oldukça zengin bir birikime sahip. Bölgemde halen 25 i aşkın höyük yer alıyor.
Höyükler konusunda ülke genelindeki diğer höyüklere kepçe ile katkı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığını,bırakın bir çay kaşığını bir damlasını bile aktaramıyor Kapadokya için, hem de eski para ile TRİLYONLARCA müze bilet geliri elde ettiği Kapadokya için.
Bilmem iletişim çağının cevher dönemlerini yaşadığımız bu günlerde bu yazdıklarımızı çok sevgili Kültür ve Turizm Bakanlığımızın mümtaz yöneticilerinden biri okur mu ? Zaten Nevşehir Milletvekillerinden bir çok noktada olduğu gibi bu nokta da da umudumu tamamen yitirmiş biri olarak ifade ediyorum ki, yukarıda da ifade ettiğim gibi Kapadokya’da HÖYÜK, Bakanlık için YÜK. Ancak sayın Cumhurbaşkanımızın da bir dönem sık sık ifade ettiği bir söz var dı ; “ YÜK OLMAYA DEĞİL, YÜK ALMAYA GELİYORUZ ?
Acaba ‘ZEKİ MÜREN’DE BİZİ GÖRECEK Mİ ? diye düşünen yurdum insanı gibi ben de son olarak diyorum ki ‘Acaba sayın Cumhurbaşkanımın dediği gibi HÖYÜK leri bir YÜK olarak göremeyecek, höyüklerin kazılarak o YÜKÜ alabilecek bir Kültür ve Turizm Bakanlığı yöneticisi var mı ?
