NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Nevşehir’de geçtiğimiz günlerde TBMM inde gündeme getirilen bir takım iddialar sonrası yaşanan gelişmeler vatandaşlar arasında tek bir temel yargıyı ortaya çıkardı. Siyasetin hangi denklem ve düzlemde olursa olsun DeliKANLICA yapılması gerçeği.
Yapılmamış bir ihale ile sanki devletin ve milletin zarara uğratıldığı yargısının özellikle dile dolanmasının yanı sıra,KOZAKLI ilçemin temel potansiyel değerlerinin ekonomik anlamda ivedilikle kullanılması gerçeğinin haykırılmasının gerektiği GAZİ Mecliste, doğup büyüdüğü KANLICA köyünde gerçek anlamda da hatalı yapılan ve bu hatalı yapımı nedeniyle müteahhidi hakkında yasal işlem başlatılan, bu yolu teslim alan İL ÖZEL İDARESİ GENEL SEKRETERLİĞİ yetkilisi hakkında da soruşturma başlatılarak İÇİŞLERİ BAKANLIĞI tarafından bir de müfettişin incelemesine tabi tutulan bir yol hakkında sanki buradaki ilgililerin hiçbir şey yapmadığı ve böylelikle milletin vergileriyle elde edilen paraların,birileri tarafından har vurulup harman savurulduğu algısını oluşturan sayın Milletvekili Sarıaslan’ın bu tarzdaki bir yaklaşımı da anlaşılır bulunmadı.
Bu devlette bu millette bizim. Bir şey yanlış ve hatalı da yapılabilir ve işte devlet burada adalet mekanizmasını daha işler hale getirilmesi noktasında ortaya çıkar, bu hatayı yanlışı yapan adalet önünde hesap verir.Adalet müessesesinin çarkları bu şehirde dönmüyor mu,elbette dönüyor. Adli yargı inanıyoruz ki tüm iş ve işlevselliği ile bu olayın üzerine gidecek ve bu konuda bir hüküm verecektir. Bundan da başta Sarıaslan olmak üzere bu ülkedeki hiçbir vatandaşımızın bir tereddüt yaşamaması gerekir. Eğer bir tereddüt yaşanıyor ise bu tereddüdün KOZAKLI İLÇESİNDE ÜLKEMİN EN ÖNEMLİ ve DÜNYANIN DA SAYILI ORGANİZE SERA BÖLGESİ oluşumuna katkı sunamama olduğunun da özellikle bilinmesini istiyoruz.
Bu arada dün de ,CHP Milletvekili Sarıaslan’ın suçlamalarına muhatap olan Nevşehir İl Genel Meclisi Başkanı Gürbüz Dinç ,şehir genelindeki köy muhtarları tarafından ziyaret edilerek, bu olaydan duyulan üzüntü , birlik ve dayanışmanın ortaya konulduğu bu toplantıda dile getirilmiştir.
Diğer yanda sayın Sarıaslan’ın TBMM kürsüsünden dile getirdiği ve geçtiğimiz haftalarda Nevşehir Belediyesi tarafından EKAP üzerinde yayınlanan bir ihale şartnamesinde firma ismi ve ithal edileceği ülke belirtilerek usulsüzlük yapıldığı iddialarına ilişkindir.
Belediyenin çalışmalarına ilişkin olarak düzenlediği basın toplantısına buna da cevap veren Savran, gerçekleşmemiş bir ihale dolayısıyla hem şehrin hem de belediyenin itibarının zedelenmeye çalışıldığını kaydetti.
Savran, “Öncelikle hangi partiden olursa olsun bir milletvekilinin mensubu olduğu şehrin itibarını korumakla sorumlu olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Bu itibara zarar getirecek her türlü davranış ve konuşmanın şehre zarar getireceğinin bilinmesini isteriz. Ama bu gördüğünüz aksaklığı, eksikliği söylememeniz anlamına gelmez. Ancak bunları söylerken daha dürüst, konuyu muhataplarından araştırmış bir şekilde söylenmesi ve iyi bir üslup seçilmesi önemli. Faruk beyin TBMM kürsüsünden Nevşehir Belediyesi ile ilgili bir iddiası vardı. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’müz bünyesinde cam ve seramik atölyesi kurulması yönünde bir çalışmamız vardı. Bunun içinde bir takım malzemelerin alınması gerekiyor. Bu Ahiler Kalkınma Ajansı ile birlikte yürütülen bir proje. Alınacak malzemeler ve yapılacak işler ikili denetim mekanizması ile yürüyor. Bu proje ile ilgili toplam 4 kalemde yaklaşık 785 bin lira olan bir ihaleye çıkılmış. Bu ihalenin de tartışmaya söz konusu olan cam ihalesinin bedeli yaklaşık 300 bin lira. Faruk bey kendisi ‘Ben belediye başkanını aradım hatayı kabul etti. Düzeltti ve teşekkür etti. Soruşturma açılsaydı bunu meclis kürsüsüne taşımayacaktım. Soruşturma açılmadığı için bunu buraya taşıdım.’ diye konuştu. Bu belki de bazı şeyleri çarpıtırken gerçek unsurları barındırarak, çarpıtılmış ifadelerle harmanlayarak konuşmak herhâlde bir usul. İnandırıcılığını arttıracağını düşünüyor herhâlde. Bu olayın bir kısmı doğru. Faruk beyin beni aradığı doğru, konu ile ilgili uyardığı da doğru. Zaten konuyla ilgili Faruk beyin söylediği iş adamı da belediyemizi aramış ve konuyla ilgili şartname EKAP’tan çekildi. Yeni bir şartnamenin düzenlenerek yeniden EKAP’a gönderilmesinin de talimatını verdim. Tekrardan Faruk beyi arayarak konuyla ilgili hassasiyetinden dolayı teşekkür ettiğimi söyledim. İlgililerden konuyla ilgili detaylı bilgi alacağımı, kurum içinde savunma alacağımı söyledim ve görüşmemiz sona erdi. Ben kendisine soruşturma açacağım yönünde bir şey söylemedim. Gerekseydi açar mıydım?. Evet açardım. Faruk beyi uyaran kişi bizi de uyardığı için biz buna rağmen ihale şartnamesini EKAP’tan çektik. Bu spekülasyonlara neden olabilecek unsurları kaldırdıktan sonra yeniden ihaleye çıktık ve ihale de henüz sonuçlanmadı. Sayın Sarıaslan’ın konuşma tarzına dikkat ederseniz sanki hale yapılmış, bir firmaya çıkar sağlanmış, ödemesi yapılmış gibi bir hava var. Asla böyle bir şey yok. Bizim elektronik ihaleye çıkmamızın amacı bu şekilde spekülasyonlara neden olabilecek konulardan kendimizi korumak. Cam ve seramik atelyesi daha çok yeni bir konu. Bu konuyla ilgili ihale şartnamesini hazırlayan arkadaşlarımızın yeterli bilgisi olmadığından araştırmayla hazırlanan bir şartname var ortada. Ben belediye başkanı olarak aldığım savunmalar sonrasında bunda art niyet olmadığını ve herhangi bir usulsüzlük içermediği kararını verdim ve soruşturma açmadım. Bahse konu konuşma 3 hafta önce gerçekleşti. Ne değişti de telefonda bana teşekkür ederek ‘Zaten sizden böyle bir şey beklemem’ diyen bir muhalefet partisi milletvekili benim söylemediğim şeyleri anlatarak gündeme getirmesinin ne anlamı var ben çözemedim. Gerçekleri çarpıtmak kimseye fayda getirmez. Gerçekleri tüm gerçekliği ile kabul edip bununla beraber çalışmak gerekir. Kimsenin de toplumu kandırmaya hakkı yok. Hele çarpıtılmış ifadelerle kimsenin bir şehrin, bir belediyenin itibarını zedelemeye çalışmak hangi partiden olursa olsun hakkı yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Nevşehirli siyasetten istihdam istiyor, üretim istiyor,siyaseti hayatına dokunan,el emeğini değerlendiren ve üreten bir katman olarak içine çekerek yaşamak istiyor ve en önemlisi de artık Nevşehirli kardeşim, arkadaşım, abim, amcam, dayım, ablam,ninem ve dedem Siyasetin deliKANLICA yapılmasını istiyor.
