
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Türkiye Değişim Partisi(TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak Alevi inancının ihtiyaçlarının karşılanması için genel bütçeden pay ayrılmasının yanı sıra, Cem evlerine ibadethane statüsünün verilmesini ve Alevi-Bektaşi dergahları ile inanç merkezlerinin Alevi-Bektaşi topluluğuna devir edilmesini istedi.
Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bu yıl 59. Ulusal 33. Uluslararası olarak düzenlenen Hacıbektaş Veli Anma törenleri Kültür ve Sanat etkinliklerine katılmak üzere Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine gelen TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, çok sayıda vatandaş tarafından karşılandı. Ziyaret kapsamında Sarıgül Hacıbektaş Veli Dergahını ziyaret etti, aslanlı çeşmeden su içip, vatandaşlarla sohbet etti.
Daha sonra gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını cevaplayan Sarıgül, büyük H^ünkar Hacıbektaş Veli’nin öğreti ve düşüncelerinin tüm insanlık tarafından uygulanması halinde bugün dünyada savaşların olmayacağını kaydetti.
Sarıgül şöyle konuştu; “ Hacıbektaş Veli’yi en derin saygılarımızla anıyoruz. Ne diyor Hacı Bektaş Veli efendimiz. ‘Bir Olalım,İri Olalım, Diri Olalım,’ Encinsen de İncitme’, Sana ağır gelen sözü başkasına söyleme’ ve Büyük Hünkar Hacıbektaş Veli’nin bu öğreticilerini biz uygulasa idi,tüm dünyada barış olurdu. Hacıbektaş Veli bir eline Aslan’ı bir eline Ceylan’ı alıyor. Ve Diyor ki ‘ Ben Ceylan’ı Aslan’a boğdurtmam.” Ya ne demek istiyor, Diyor ki Ben ayrım yapmam, din fark,ıdil,ırk,kültür ve meznep farkı ayrımı yapmam diyor.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇAĞRI
Buradan sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Cem Evlerine ibadethane statüsü mutlaka verilmelidir. Alevi inancının ihtiyaçlarını karşılamak için genel bütçeden mutlaka pay ayrılmalıdır. Alevi Bektaşi dergahları ve inanç merkezleri Alevi-Bektaşi topluluğuna mutlaka devir edilmelidir.Sayın cumhurbaşkanı bir A 4 kağıdına bu kararları yazıp imzalarsanız haksızlık ve eşitsizliği sona erdirmiş olursunuz. Hacıbektaş Veli efendimizin huzurundan bunları sizden mutlaka bekliyoruz. Alevi yurttaşlarımıza bir jest yapmayacağız. Alevi yurttaşlarımızın anayasal haklarını Alevi vatandaşlarımıza vermiş olacağız. O nedenle Alevi yurttaşlarımızın öylesine hak ettikleri bir düzenlemenin Türkiye Değişim Partisi olarak bekliyoruz , talep ediyoruz, konunun aynı zamanda takipçisi olacağız.” dedi.
ASIL İŞBİRLİĞİ VE GÜÇ BİRBİRLİĞİ OCAK-ŞUBAT DA
Gazetecilerin 6 lı masanın şu ana kadar bir Cumhurbaşkanı adayı belirleyememesini nasıl değerlendirdiği şeklindeki soruya cevap veren Sarıgül; “ Seçimler yaklaştıkça daha çok ittifak ve masa haberlerini duyacaksınız. Şu anda Seçimlere 10 aya yakın bir süre kaldı. Bu sistemde siyasi partiler arasında işbirliği ve güçbirliği mutlaka yapılmalıdır. Ama unutmayın ki esas işbirliği ve güç birliği Ocak ayında yapılacak Şubat ayında yapılacak olan işbirlikleridir. Şu anda bu görüşmeler yapılabilir, her zaman gündeme taşınabilir. Ama TDP olarak ilkelerimiz ve prensiplerimiz olan bir siyasi partiyiz. Kendi ilke ve prensiplerimize her zaman saygı duyulmasını arzu ederiz. Çünkü TDP, kötülemek ve karalamak için kurulan bir siyasi parti değil. TDP, dertlere derman olmak için kurulan bir siyasi parti. TDP sadece kendisine oy verenlerin haklarını hukuklarını korumaz, kendisine oy vermeyenlerin de haklarını ve hukuklarını koruyan bir siyasi parti dir. TDP ulusal birlikten ayrılmaz, TDP, bayrağından ve toprağından asla taviz vermez. TDP’nin öncelikle ilkesi ve prensini devletimizin güçlü olması, devletimiz güçlü olursa milletimiz olarak biz de hiçbir ayrım yapmadan bütün yurttaşlarımızı kucaklaşmak için Türkiye’yi dolaşmaya devam ederiz.””
MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI PARTİLİ ÜYELER SEÇMELİDİR
Sarıgül, Milletvekilliği adayı belirleme sisteminin de ciddi bir değişim içerisine girmesinin gerektiğine inandığını dile getirerek 500 milletvekili adayının partiye kayıtlı tüm üyelerin seçimi ile 100 milletvekilinin de Türkiye Milletvekili adayı olarak parti genel merkezlerince belirlenmesini istedi.
Sarıgül şöyle konuştu; “ Biz özellikle milletvekilliğinin bir hediye olarak dağıtılmasını, milletvekilliğinin bir ulufe ve bir liyakat olarak dağıtılmasını doğru bulmayız. Emek harcamayan insanları milletvekili yaparsanız böyle olur. Bir tanesi Ergenekon davasında yargılanmış diye milletvekili oluyor, bir tanesi motosiklet şampiyonu olmuş diye milletvekili oluyor, öyle bir dünya yok, Biz isteriz ki milletvekillerimiz emek harcasın, teşkilattan gelsin, ilkesi olan prensibi olan bir milletvekili davasına ihanet etmez, partisini terk etmez. O milletvekili arkadaş, CHP nin oyları ile seçilmiştir. Ya CHP’de kalmıştır yada milletvekilliğinden istifa etmelidir. CHP’nin oylarını alıp ta başka siyasi partilerin kapısını çalmasını Türkiye Değişim Partisi olarak doğru bulmayız. Bunları önlemenin yolu Milletvekillerini partiye kayıtlı üyeler seçmelidir.500 milletvekili teşkilatlardan seçilmelidir tüm siyasi partilerinin.100 milletvekili de mutlaka Türkiye Milletvekili olmalıdır ve bunları da Parti Genel merkezleri belirlemelidir. O nedenle CHP li olarak seçilen milletvekili ya milletvekilliğinden istifa etmelidir, yada CHP li seçmenin oyları ile kapı kapı dolaşmamalıdır.”
HAL VE TÜKETİCİ KANUNU ACİLEN ÇIKARTILMALI
TDP Genel Başkanı Sarıgül, iktidarın otoyol ve köprülere taşıt geçit garantisi verdiği gibi çiftçilere de ürün alma garantisi vermesinin tarımsal alandaki gelişimi artırabileceğini dile getirerek şöyle konuştu; “ Tarım Kredi Kooperatiflerinin 1400 noktası var, ama büyük marketlerin 50-60 bin noktası var. Bunların olmasını istiyor isek, biz mutlaka hal ve tüketici yasasını çıkartmalıyız, ama haftada bir günü bu büyük marketleri kapatmalıyız. Büyük marketler sokak aralarında açılmamalı. Biz büyük marketleri değil, bakkal amcaları korumamız lazım. Bizim büyük marketleri değil, küçük esnafı korumamız lazım. Büyük marketler ne kadar çoğalırsa fiyatlar o kadar artacaktır. Ama Fiyatları artırmanın yolu tarım tarım tarım. Çiftçimize destek vermek, otoyollara köprülere taşıt geçit garantisi veriyoruz da benim çiftçimin ürettiği ürüne niye alım garantisi vermiyoruz. Türkiye Değişim Partisi iktidarında fiyatları aşağıya düşürmenin yolu tarıma destek vermektir, üretimi artırmaktır. Bizim Venezüella’dan arpa buğday almamıza gerek yok. Kendi tarlalarımızı ektirdiğimizde inanın ki fiyatlar aşağıya düşecektir. “ dedi.
