
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Yaşadığı toplumun temel anlamda karşı karşı kaldığı özellikle iktisadi anlamdaki meselelerinin çözümüne potansiyel değerlerini daha etkin şekilde kullanarak katkı sağlamayı beklediğimiz siyasi cenahtaki muhteremler, halen 1960 lı yıllardan kalma yapısal değer birikimleri ile 21. Yüzyıl Nevşehir’ine dizayn verdiklerini, yıllardan beri üzülerek gözlemliyoruz.
Yaşadığı şehrin gerek bölgesi ve gerekse ülke çapında sahip olduğu değer birikimleri ile bir dünya şehrine yaraşır yapısal değişimleri ortaya koyamıyoruz.
Özellikle iktisadi açıdan bu şehir, bir yanda sağlıklı ulaşım ağı ile temelde zaten sıkıntısını ciddi anlamda sonlandırmış ,her ne kadar Kuzey-Batı Çevre yoluna yıllardan beri bizleri kavuşturamasalar da, geçmiş yıllarda gerek hava taşımacılığı ve gerekse de kara taşımacılığında Elhamdülillah sıfır noktasında değiliz. Hızlı tren konusunda da uyku modundan çıkabilirsek veya çıkmaya yönelik adımları zaman geçirmeden atarsak ve bunu da ‘İnşaallah, Maşaallah’ tür ve ebadına uygun siyasi söylemleriniz içerisinde ele almadan, Cenab-ı Hakkın bizlere verdiği enerjik irademizle ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum, ama özellikle bu konuda da diğer bir çok konuda da siyasi cenahta henüz taşların kıpır kıpır olmadığını da söylemek isterim.
Doğal birikimlerimizdeki tüm dünyayı hayranlık uyandıran potansiyelimizi ah biraz ama biraz da siyasi ve idari anlamda projelerle ortaya koyamıyoruz. Turizm gelirlerini tabana yayıcı, turizmi etkin şekilde çeşitlendirip bölgeye gelen turiste tahminlerin ötesinde gezi, uğraş, farklı mekanlarda zaman geçirebilme gibi aktiviteleri geliştirici hamleler konusunda tabiri yerinde ise yıllardan beri sınıfta kalmayı, kendimize temel bir alışkanlık haline getirmişiz. Sadece Ürgüp-Avanos, Göreme, Derinkuyu ‘turlarına kendimizi bağlayıp,son yıllarda da balon turizmi ile kendimizi avutmayı temel bir turizm misyonu olarak görüyoruz. Mesela HÖYÜK TURİZMİ, KÖY TARIM TURİZMİ,KÜLTÜR KÖY TURİZMİ,YERALTI ŞEHİR TURİZMİ,TÜF KAYALARA OYULU SU KANALLARINDA MACERA ARAYANLARA YÖNELİK TURİZM, VOLKANİK DAĞ VEYA TEPE TURİZMİ,TELEFERİK TURİZMİ,İNANÇ TURİZMİ(Kimse kusura bakmasın bu şekildeki turizm içtenlikle yapılmıyor, kimse kimseyi kandırmasın), YÜRÜYÜŞ TURİZMİ ve BİSİKLET TURİZMİ gibi ,kendi potansiyel birikimlerimize uygun alt yapısı da hali hazırda zaten var olan turizm kollarını halen hareketlendiremiyoruz. Halbuki yukarıda ifade etmeye çalıştığım turizm kollarının o denli dünyada ilgilenen insanları var ki,milyonları aşar. Hepsini bir kenara bırakın demir yığınlarından bir harika olan insan yapısı EYFEL kulesını pandemi öncesinde YILLIK 35 MİLYON turistin ziyaret ettiğini düşündüğünüzde, bölgemizin sahip olduğu değerleri çeşitlendirilmiş ve sağlıklı alt yapı ağı ile hareketlendirilmiş bir değerle turistlere sunduğumuzda, bölgeyi kaç turist ziyaret eder bir düşünün.
Ama bu şehirde yaşayan biz gazetecilerin bu paralelde düşünce üretmeleri ve idareci muhteremlerin bunlarla ilgili bir dizi değerlendirme yapmaları mümkün görünmüyor. Diyoruz ya 1960 lı yılların yapısal değerleri ile 21. Yüzyıla ışık tutabilecek bir vizyondan ne yazık ki uzak bir potansiyel oluşturuyorlar. Bunları üzülerek ifade ediyoruz.
Mesela yıllar yılı bu şehirde neden bir TURİZM ŞURASI asla düzenlenmez, düzenlenmesi bile yine asla teklif bile edilemez ? Çünkü her kafadan bir sesin çıkması gerekiyor. Bir ve beraberliğin sağlanması bu şehirde asla gerçekleşmez düşünesi yaygın olmalı ve her şey adeta ARAPSAÇI olmalı ki, turizmin getirileri geniş halk kitleleri arasına yayılmasın. Yayılmasın ki, bu millet turizmden kopsun. Mesela özellikle dar gelirlilere yönelik turistik el sanatları ürünlerinin satışının sunulduğu mağazaların ihtiyaçları olan tüm ürünler, Nevşehirli ev hanımları, genç kız ve erkekler tarafından üretilemez mi ? Üretilemez; çünkü üretim olursa bu milletin evlatlarının cebi para görür, para görürse rahat bir yaşam ortaya çıkar. Ne gerek var ki canımmm, oradan buradan turistlere satılan ürünler satın alınır, neye gerek ki bu ürünleri Nevşehir’de veya bir başka merkezde kurulacak ve özellikle dar gelirli kardeşlerimizin istihdam ettirileceği dev atölyelerde üretmek, Aman efendim düşünmeyelim böyle şeyleri.
Yarın Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. Yıl dönümü. Acaba bu ülke ve bu millet için neler yaptık bugüne kadar diye köklü bir düşünce ekseninde olanlarımız var mı.?
Nevşehir’in manevi İKLİM MERKEZİ HACIBEKTAŞ ilçemdeki göçü engelleyici iktisadi anlamda önlemler alıp, mesela bir OSB kurup, veya MERMER ATELYELERİNİ GELİŞTİRİP onlarca yüzlerce insanıma iş imkanı sağlayabildim mi ? , KOZAKLI İLÇEMDE jeotermal kaynağını sağlık turizminde oldukça yoğun şekilde kullanarak onlarca yabancı ülkeden özellikle 3., yaş turizmi adı altında bir turist akını başlatabildik mi ?, Bereketli topraklar üzerinde yoğunlaştırılmış şekliyle 30 bin,40 bin ve 50 bin metrekarelik alanlarda sera ürünleri yetiştirmeyi başarabildik mi Kozaklı ve çevresinde ? DERİNKUYU İLÇEMDE, dünyada ilk kez bir YERALTI OTELCİLİĞİNİ başlatıp ta 72 milleti bu güzide ilçemize çekmeyi başarabildik mi,? PATATES üreticisi kardeşlerimizi bir BİRLİK altında toplayıp ürünlerine alınlarının terinin hakkını verir hale getirebildik mi ? 30 farklı sektörde yoğun olarak kullanılan Ponza madenini, şehrimizde oluşturabileceğimiz yine farklı sanayi sektörlerinde etkin şekilde kullanarak yüzlerce binlerce insanımızı inşaat sektöründeki üretimin dışında istihdam edebilmeyi başarabildik mi, ACIGÖL İLÇEMDE, dünyanın sayılı MAAR larından biri olan Acıgöl Güney Dağını turizme kazandırabildik mi? . ACIGÖL OSB sinin alanının geliştirilerek farklı alanlarda yatırımlarla istihdam ağının genişletilmesi yönünde iş insanları ile sıkı işbirliğine girip, yüzlerce insanımızı istihdam edebildik mi ? ilçemdeki PERLİT MADENİ nin işletimi ile yine onlarca yüzlerce insanıma iş ve aş sağlayabilecek bir potansiyel güç ile çalışma yapabildik mi ? ÜRGÜP ilçemde , bölgedeki 8 farklı medeniyetin izlerini yansıtan bir mekanizmayı oluşturarak, belki de yüzbinlerce turistin ziyaretini cezbedecek düzeyde bir KÜLTÜR KÖY kurabildik mi ?. Sera alanları oluşturulması adına Mikro klima özellikleri taşıyan Kızılırmak nehri kıyılarında dev SERA alanları oluşturup, köylü kardeşlerimizin gelir düzeylerini artırabildik mi?. Çanak ve çömlekçiliğin merkezi AVANOS ilçemde her yıl gerçekleştirilebilecek ULUSLARARASI düzeyde TOPRAK ÜRÜNLERİ FUARI düzenleyebildik mi ?. Ve Sadrazam Silahtar Karavezir Seyyid Mehmet Paşa’nın memleketi GÜLŞEHİR ilçemde bir ÜZÜM SUYU, SİRKE, PEKME FABRİKASI, SÜT FABRİKASI ve KİLİMCİLİK merkezi oluşturucu herhangi bir mekanizmayı sağlayabildik mi ?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün ifade ettiği ‘Müreffeh ülkeleri bile geçme hedefine biz Nevşehir olarak turizmde, sanayide, tarımda ,hayvancılık ta, madencilikte nasıl bir katkı sunduk.? Hiç düşünebildik mi acaba ?
Biz yine MERKÜR gezegeninden ziyade DÜNYA’ dan seslenmeyi esas aldık.Ama onlar halen bizim MERKÜR gezegeninde yaşadığımızı zannetmeyi tüm temel birikim ve değerleri ile algılamayı sürdüreceklerdir. Çünkü yaşadığımız bu şehirde iletişim ağı halen DUMAN yöntemi ve GÜVERCİN kullanılarak yapılıyor galiba, böyle olduğu için de SİYASET KULVARINDA henüz sağlıklı BULVARA ulaşamadık.
Cumhuriyet, yukarıda ifade ettiğimiz değerlerle inşallah ,bundan sonraki dönemlerde ışık tutan ruhu ile ciddi katkı sağlayacaktır.