KIZILIRMAK NEHRİNİ BOYDAN BOYA SERALARLA DONATMAK ELİMİZDE
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Sahip olduğumuz potansiyel değerlerin ekonomik anlamda değerlendirilmesi noktasında, Türkiye’nin en geride kalan şehirlerinden biri olmak yıllar yılı en büyük özelliğimiz olmaktadır.
Turizm başta olmak üzere tarım sektörü de Nevşehir’de temel anlamda var olan ve reel ciddi bir değer oluşturmasına rağmen halen üzerinde kafa yorulmamış nice ekonomik değerlerimiz arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Dilimizde tüyler bitmesine rağmen, Kozaklı ilçesindeki jeotermal kaynakla ısıtabilmemiz mümkün olan Avanos ilçesine bağlı Kalaba ve Çalış Beldeleri ve Topaklı köyünden Kozaklı ilçesine kadar yaklaşık 31 km lik alanı kapsayan ve yine tahminlerimizce 5 milyon metrekarelik verimli bir tarım alanına sahip dümdüz bir ovayı andıran coğrafyada oldukça geniş çaplı sera alanlarının ihdas edilmesiyle ,en az 10 şehrin, bırakın haftalık ihtiyacını yürekten ve kalben de ifade ediyorum ki, günlük sebze ihtiyacını bile bu alanda oluşturulacak KOZAKLI ORGANİZE SERA BÖLGESİ marifetiyle karşılayabilecek bir potansiyele sahip olduğumuzun bilinmesini istiyorum.Yine böyle bir oluşumun da tüm değer birikimleri ile ifade etmek gerekirse bölgedeki köylük yerleşim alanlarındaki tüm ama tüm çiftçi kardeşlerimizin de DEV BİR BİRLİK çatısı altında toplanarak bunun sağlanabileceğini ,Kozaklı ilçemi tanıdığım 1980 li yılların sonlarından itibaren dile getirir dururum, ama NEVŞEHİR gibi bir şehirde yaşıyor olmanın da bir değeri de olsa gerek, DUVARDAN SES GELİR,ama gerek iktidar ve gerekse muhalefet siyasetçileri ile birlikte idareci ve sivil toplum teşkilatlarından ,kelimenin tam anlamıyla KORO halinde bir sinek vızıltısını bile duyamadık bugüne kadar. Çünkü onların işi, yüreklerinde var olduğunu iddia ettikleri İŞ,ÜRETİM,İSTİHDAM ve büyüyen ve gelişen NEVŞEHİR hayali,kesinlikle ve kesinlikle olmamıştır ve bundan sonraki süreçte de aynı değerde siyaset yapmaları halinde de KESİNLİKLE OLMAYACAKTIR. Bölgenin sorunu ile YÜREKLERİ ATMAYAN,ÇİFTÇİNİN SIKINTISININ SADECE VE SADECVE GÜBRE,MAZOT,YEM ve benzeri sorunlar olduğunu,bunun dışında da hiç ama hiçbir sorunun olmadığına kendini adeta hapis etmiş bir ANLAYIŞ içerisinde yürüttükleri SİYASET, KOZAKLI’MIN SAHİP OLDUĞU POTANSİYELİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ DÜŞÜNCESİNE ASLA KAFA YORMAZ, YORAMAZ, ÇÜNKÜ ,çiftçi demek,mazot,gübre,ilaç demek onlar için.’ Var olan potansiyeli şöyle bir proje ile katmer katmer artırabiliriz’ şeklinde bir siyaseti ve anlayışı henüz bu şehirde ne iktidar ne de muhalefet karınca hızı ile de olsa kesinlikle TESİS EDEMEDİ, BU KAFA İLE GİTTİKLERİ SÜRECE DE ASLA TESİS EDEMEYECEKLERDİR.
Biz buradan kim olursa olsun,hangi siyasi eksende siyaset yaparsa yapsın tüm parti yöneticilerine bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz, ama duyamayacaklarına ve işitemeyeceklerine ALLAH’IMA İNANDIĞIM GİBİ İNANIYORUM.
Ama yıllarımızı bu coğrafyaya vermiş,potansiyel reel değerlerimizin ne olduğunu ve bunlarla neleri bu şehirde başarabileceğimizi iyi kötü algılayabilme yolunda düşünce boyutu ile de olsa katkı sağlama peşinde biri olarak yeniden ifade ediyoruz ki, eyyy siyaset ehli, eteklerinizdeki taşı dökün. Yarın gerçekten ama gerçekten çok zaman geçmiş olabilir. ERKEN KALKAN YOL ALIR, bilesiniz bunu. Kozaklı ORGANİZE SERA BÖLGESİ düşüncesinin ilk temel taşını atma noktasında sayısız yazılar kaleme alan bir gazeteci olarak size daha da farklı bir zenginliğimizi ifade etmek isterim.
Bu paralelde, özelliği itibariyle mikro klima özellikli olan ÜRGÜP,AVANOS VE GÜLŞEHİR ilçelerinde toplam 50 kilometrelik bir alandan geçen KIZILIRMAK Nehri kıyı boyunca geçen alanların müsait alanlarında de doğal gazdan yararlanma ile sera alanları kurulabilir.
Günümüz dünyasında seracılık, artık tarımın en potansiyel gücü haline gelmiştir. Bu zengin potansiyel gücü kullanmak varken yıllar yılı, KIZILIRMAK AKMIŞ,bizler sürekli BAKMIŞIZDIR. Arada ırmak şeridinde üretim yapan pancar üreticilerimiz kurdukları motopomplar yardımıyla ırmak suyunu tarım alanlarında kullanmışlar, bunun dışında da bu bereketli su kaynağının seracılık gibi ciddi bir ekonomik değerde oluşan zenginliği kullanmaktan ziyade, CİDDİ ZENGİNLİK İÇERİSİNDE GARİBANLIĞA YELKENİ KELİMENİN TAM ANLAMIYLA AÇAN BİR ŞEHİR GÖRÜNTÜSÜNÜ vermek bizim için en temel yol ve yöntemler içerisinde hak ettiği yeri almıştır.
Öyle ya SERACILIK bizim işimiz asla olamaz, olmamalıdır da zaten. Ne yapılacaktır oralarda ? Hem hoş bir uğraştan ziyade oldukça da boş bir uğraştır, hem ne gerek vardır SERADA ÜRETİM YAPMAYA.? Nasıl olsa Mersin’den, Antalya ve Adana’daki sera bölgelerinden şehrimin genelindeki ilçe,belde ve hatta köy yerleşimlerine kadar zaten yeterli oranda sera ürünü gelmektedir, onları tüketmek onlara kucak dolusu para vermek varken, KALABA-ÇALIŞ VE TOPAKLI’DAN KOZAKLI İLÇESİNE KADAR OLAN ALAN BAŞTA OLMAK ÜZERE , ÜRGÜP-AVANOS VE ÜRGÜP çizgisi içerisinde KIZILIRMAK NEHRİNİN sağlı ve sollu alanlarında DEV SERA ALANLARI OLUŞTURMAK gereksizdir ve MÜSRİFLİKTİR. Dimi ama muhterem yöneticilerimiz, gerek iktidar ve gerekse muhalefet partilerin değerli yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin mümtaz yöneticileri ve tarım sektörünün aziz temsilcileri .
Öyle değil mi ama muhterem ağabeylerim,kardeşlerimiz.? Siz depderin UYKULAR içerisinde NEVŞEHİR’imizi daha yaşanılır hale getirmek için GÜZEL RÜYA GÖRME SEANSLARINI başlasanız iyi olur. Irahatsız ettik,kusura bakmayın.
DEV YATIRIMLARLA DEĞİL, DERİN UYKULARDA BULUŞMAK ÜZERE CANIM CANIM NEVŞEHİR’im.
