MİLLİYETÇİLİK VE DEVRİMCİLİK

Türk Milliyetçiliği hiç bir siyasi partinin tekelinde değildir, bir Siyasi Parti’nin dar programına sığmaz. Bugünkü siyasi partiler sistem partileridir. Ufukları geniş değildir. Öncülük yapabilecek, fedakâr ve cesur liderlik niteliği hiç birinde yok. Kurulmuş bir mekanizmanın aparatlarıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün icraat ve Devrimleri yarım kalmıştır. Atatürk öldükten sonra bu Devrimleri tamamlama iradesi ne İnönü de ne de ondan sonra ki dönemler de olmuştur. Atatürk onbeş sene daha yaşasaydı, Türkiye bu durumda olmazdı. Atatürk hainlere acımamıştır. Ne yazık ki şimdi hainlere özgürlük isteniyor. Hatta kurduğu Mecliste Vatan hainlerine konuşma yaptırma cesaretine bile yelteniyorlar. Bu girdaptan bu Ülkeyi Devrimci ve Milliyetçi güçler kurtaracaktır, yani Sözde Milliyetçiler değil özde milliyetçiler ve Devrimciler kurtaracaktır. Devrimcilik ve Milliyetçilik kavramlarının içini boşaltanlar şimdi aynı kulvardalar. Mustafa Kemal’in ilkelerinin bir birine bağlantısı vardır, bir birinden kopamaz. Milliyetçi aynı zamanda Devrimcidir, Bir Devrimci aynı zamanda Milliyetçidir. Devletine, Ülkesine, bayrağına ve Vatanına bağlıdır. İşte Atatürk’ün iki ilkesini içini boşaltıp ,bir birine vuruşturarak Türk Milletini bölmeye kalkıyorlar. Bu bir tarihsel gerçektir, hep önümüze gelecektir. Ama biz bu oyunu bozmaya kararlı olmalıyız ve bu oyunu bozmaya birlikte çalışmalıyız…