NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Yaşadığımız yüzyılda artık küresel alanda temel bir mesele haline gelen KURAKLIK tehlikesine karşın halen gözlerin görmemesi, kulakların duymaması, meselenin varlığını bile çözümsüz hale getiriyor.

Yıllardır haber sitemizden dile getiririz, amma 4 yıllık bir Üniversite mezunu olmadığımız veya ne bileyim,  bu alanda YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYIP MEZUN OLAMAYIŞIMIZ nedeniyle midir   bilinmez, kimseler duymaz, kimseler göremez, ama sonra KURAKLIK deyince tüylerimiz diken diken olur, hepsi bundan ibaret.

Evet SU KONUSUNDA YÜKSEK EĞİTİM DÜZEYİNE ERİŞİPTE LİSANS EĞİTİMİ ALMIŞ, DOKTORASINI NEYİM TAMAMLAMIŞ BİR  YÜKSEKÖĞRETİM  MEZUNU KİŞİ değiliz, Lakin RABBİMİN BİZE İNDİRDİĞİ YAĞMUR VE KAR SULARININ özellikle yol kenarlarından VEYA DERELERDEN  boşuna akıp gitmemesi gerektiğine inanmak için de sanırım YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİ ALMIŞ, DOKTORASINI TAMAMLAMIŞ BİR ÖĞRETİM ÜYESİ VEYA PROF.DR.  OLMA ŞARTI ARANMAZ İNŞAALLAHÜ TEALA.

Biz YÜKSEK LİSANS EĞİTİMİ ALMA ŞARTINA HAİZ olmayan bir çağrı ile, Türkçesi sonundaki S harfini Zayi etmiş  bir LİSAN ile ’GELİN RABBİM RAHMETİNİ İNDİRDİĞİNDE YOL KENARLARINDAN BOŞA AKIP GİDEN , KURAKLIĞIN CAN SİMİDİ DEĞERLERİNDEN BİRİ OLDUĞUNA RABBİNE İNANMIŞCASINA İNANIN BİRİSİ OLARAK ‘RABBİMİN BU RAHMETİ bir araya getirin, gerekirse yapı ise yapı,alt ve üst yatırım ise harcama yapın da,şu KURAKLIK TEHLİKESİNİ EN AZA İNDİRMEK için çaba harcayın’ diyoruz, amma lakin MERKÜR GEZEGENİNDE yaşadığımızdan olacak sanki URANÜS gezegenine  sinyal gönderiyormuşçasına bir ilgisizlik bir alakasızlık.

Mesele RABBİMİN GÖNDERDİĞİ RAHMET de elbette değil, Mesele bizde. Mesele, yüreklice ifade ediyorum ki, idarecisinden seçilmişlerine kadar Şehri DÜŞ’ümüzde DÜŞünmediğimizde.

Halbuki DÜŞÜMÜZÜ HAYRA YORABİLSEK, Rabbimin bize en büyük nimetlerden biri olarak gönderdiği ve sık sık ta yüce Kitabında biz aciz ve zavallı kulları için  ifade ettiği; ’HİÇ AKL ETMEZ MİSİNİZ? ‘ sorusunu beyin hücrelerimize bir kabul ettirebilsek, bir sorgulama yapabilsek. Yapmıyoruz., yapamıyoruz, sanki SİHİRLİ BİR GÜÇ DÜŞÜMÜZE KARIŞIP DURUYOR,BİR MİLİM YOL ALAMIYORUZ.

Rahmet yağıyor,biz SULAR SELLER GİBİ ‘ Maşallah yağmur veya kar da ne güzel yağıyor’ DEYİP SADECE bakıyoruz, akl etmiyoruz ki;  ‘Yahu bu nimeti ne yapar ne ederde bir araya toplar veya borular yardımıyla şehrim genelindeki sulama barajı ve sulama göletlerine bu rahmet sularını nasıl yönlendirebilirim de,  o alanların su kapasitelerinin artmasına vesile olabilirim?’  sorusunu kendimize hiç ama hiç sormuyoruz. Sorsak, sorabilmeyi becerebilsek, bu sefer ‘ ÇOK MALİYETLİ CANIM, ETEK DOLUSU PARA diyeceğiz. Halbuki o ETEK DOLUSU PARALAR DAHA NELERE GİDİYOR onu hiç sorgulamıyoruz, Aaaa olur mu onlar hiç sorgulanır mı ,Apsu, olmaz dimi.?

Sorabilsek inanın KURAKLIK endişesi beyin hücrelerimizden önemli ölçüde yok olacak.

Ama dalmışız bir DÜŞE, artık ne DÜŞünüyorsak. Bu DÜŞte BOŞUNA AKAN RAHMETİ TOPLAMAK YOK, SADECE ARKASINDAN BAKAKALMAK sanki bize emredilmiş bir Rabbimin sözü gibi davranış içerisinde olup sadece ‘ELHAMDÜLİLLAH’ sözü ile avunuyoruz.

Kuraklık sadece yaşadığımız bu yılların temel meselesi olmayacak, yakın gelecekte belki de su SAVAŞları çıkacak ülkeler arasında.

Şimdiden tedbiri alabilirsek, Ekim gibi inşallah yağışlar başlar, haaa düzensizdir, kimi zaman yağar kimi zaman yağmaz. Ama en azından yağdığında alt ve üst yapıyı eğer hazır edebilirsek o KURAKLIK dediğiniz İNSANLIK ALEMİNİN EN TEMEL meselesi inanın,  çok ta fazla etkili olmaz coğrafyamızda.

Neyse hadi siz yine bol bol DÜŞ peşine, sonra millet de DÜŞer peşinize.

Rabbim,  hiç kimseyi KURAK düşünceler içerisinde de KURAKLIĞA düşürmesin.

Ne diyeyim artık pek aziz ve değerli muhteremlerime.