
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Başka doğa, kültür ve tarihi köklü değer birikimleri ile başlı başına bir DÜNYA ŞEHRİ olabilmenin en temel alt yapılarının sağlıklı bir şekilde oluştuğu böylesine kadim medeniyetler kavşağı NEVŞEHİR’ de ,iktisadi hayatın gelişim ağı ile birlikte sosyal hayatın zirve yapabileceği dev katmanlar bulunmasına rağmen ‘AMAN YERİMDEN HİÇ GIPRAŞMAYAYIM, İKİ EŞ DOST ZİYARETİ,BİR DE YOLDA ONA BUNA SELAM, SONRASI ALLAH BEREKET VERSİN’ anlayışı içerisinde olmaya tüm hücreleriyle birlikte inanan bir siyaset, STK ve İDARECİ üçlüsü ile zerrece gelişme, kalkınma ve büyüme süreci yaşayamayacağımız artık gün gibi ortada duruyor.
Sahip olunan gücün farkında olmayan veya olmak istemeyen bir siyaset düşüncesinin ikliminde, böylesine üstün meziyetleri bulunan bir şehrin halen özellikle köylük yerleşim alanlarınca ciddi anlamda nüfus kayıplarına maruz kaldığını görmek bizleri ziyadesiyle üzüyor. Acaba siyaset cenahında da böyle bir üzüntü var mı? Onu da bilemiyoruz.
Bugün Kozaklı ve Hacıbektaş ilçelerimizin köylerinin karşı karşıya bulunduğu nüfus sorununu yüreğinde yaşayan kaç siyasetçimiz, idarecimiz veya STK mız var acaba ?
Ekonomik anlamda Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri olmamıza rağmen, bu zenginliği istihdam ve üretim hedefli olarak neden etkin bir şekilde kullanamıyor bu şehir.? Siyaset, STK ve idareci üçlemi ne zaman bir araya gelip te bir durum değerlendirmesi yaparak yaşadığımız bu şehri bir EKONOMİK MERKEZ haline getirecek ?
Üniversite bu şehrin en temel dinamik güçlerinden birisi kuşkusuz. Kurulması için ne mücadeleler verildi çok iyi biliyorum. 2017 yılından beri Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin fiziki büyüme hızının kelimenin tam anlamıyla nihayete erdiğine şahitlik ediyoruz. Kurucu rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç hocamızın ardından fiziki gelişim bağlamında taş üzerine taşın konmaması, Üniversitenin büyüme dinamiğinde en temel çıkmazlardan birisi. Kılıç ’dan sonra iki rektör gelmesine rağmen bu konuda atılmış köklü bir adımın olmayışı, yeni yeni fakülte ve yüksek okulların Üniversite yerleşkesinde ortaya konulmaması özellikle siyaset kanadının bir değil, belki de on kez düşünmesi gereken bir sorun olmasına rağmen, böyle bir düşüncenin bile beyin hücrelerinde etkin olamadığını gözlemliyoruz. Yoksa biz mi yanlış biliyoruz ? Yoksa 2017 yılından 2023 yılına kadar çok sayıda fakülte binası yapıldı da biz MERKÜR gezegeninde yaşamaya alışık olduğumuz için biz mi öğrenemedik? diye kendimize sorar hale geldik.
Kap kalın tortu şeklini almış toprakla üzerimize ÖLÜ TOPRAĞI serilmiş, halen farkında bile değiliz. İKTİDARI değil, MUHALEFETİ değil, değil oğlu değil.
Siyaset ehli suskun,STK’lar cılız, idareci bu suskunluk ve cılızlık arasında gidip geliyor.
Potansiyel birikimlerimizi mutlak surette en kısa süre içerisinde ekonomik gelişmişlik anlamında bir an önce ortaya konularak, şehrin gelişmişlik ve büyüme ruhunun belirgin şekilde ortaya konulması arzusu içerisinde bulunanlardan biri olarak onlarca ve yüzlerce kez yazıp çiziyoruz ama muhteremlerden ses bile yok. Bırakın SES’i , bi FOS sesi bile yok.
Bu denli umursamaz, bu denli birikimlerimizi değerlendirmek için yaşadığı bu şehre bu kadar ÖTEKİLEŞMİŞ halde bulunanların yaşam alanı olarak adres bildirilse cevabının NEVŞEHİR olabileceği acaba ülkemde kaç şehir çıkar bunu da bilemiyoruz.
BİR VE BERABER olabilme bu denli sizin için ZULÜM MÜ ? İş insanları toplayıp ‘Neyi Nasıl Ne şekilde yapabiliriz kardeşlerim ? SORUSUNU SORMAK BU DENLİ BİR BÜYÜK acziyet mi meydana getiriyor bu şehirde inanın anlamıyoruz.
Sonrasında CUMHURBAŞKANIM RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN DAVA ARKADAŞLARIYIZ diye övüm övüm övünüyorlar ya, işte bunu anlamanın, ÖSYM tarafından hazırlanan en zor soru olarak çözüme muhtaç olduğu düşüncesindeyim yıllar yılı.
DAVANIN LİDERİ ÜLKE ADINA BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞIYOR. EN AZINDAN CUMA NAMAZI SONRASINDA GAZETECİLERE GELİŞEN OLAYLARLA İLGİLİ BİLGİ AKTARIYOR.YA siz ne yapıyorsunuz? Koskoca HİÇ AMA HİÇ BİR ŞEY.Yahu 4 yıldan beri yaptığınızı ifade ettiğiniz işleri bile anlatmak için bir tane BASIN TOPLANTISINI BİLE DÜZENLEYEMEDİNİZ.
Sonuç itibariyle yüceler yücesi Cenab-ı Allah sizin, bizim ve onların daha da üst noktalarda yaşayabilmemiz için gerekli her ama her bir şeyi eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yaratmış ve bize sunmuş. Ama bizler böylesine zenginlik içerisinde GARİPLİĞİMİZ VE FUKARALIĞIMIZLA BİLE ÖVÜNMEYİ KENDİMİZE BİR HAYAT TARZI OLARAK BELİRLEMİŞİZ.
VAY HALİMİZE , VAHLAR BİZLERE.