NEVŞEHİR(TRENDHABER)-Kapadokya Üniversitesinde, “Yeni
Zamanlar İçin Yeni Bir Liderlik: Eko-Liderliğin Sosyal ve Duygusal Mimarisi”
başlıklı atölye çalışması ve seminer düzenlendi.
Yansıtıcı Öğrenme- Türkiye & MUSE İnsan İlişkileri
Merkezi Direktörü, Uluslararası Liderlik ve Grup Süreçleri Danışmanı
Muzaffer Mustafa’nın katılımıyla 11 – 13 Şubat 2020 tarihlerinde düzenlenen
etkinlikte, Psikoloji bölümü ve diğer bölüm öğrencileri 2 gün boyunca atölye
çalışmaları yaptılar.
Atölye çalışmalarının değerlendirildiği seminerde
öğrenciler ve akademisyenlerle buluşan Muzaffer Mustafa, “İki gün boyunca başta
Psikoloji bölümü öğrencisi arkadaşlarımız olmak üzere farklı bölümlerde okuyan
öğrenci arkadaşlarımızla günde 8 saati bulan ve çok verimli diyebileceğimiz
atölye çalışmalarına imza attık. Sosyal dünyada liderliği bağlamsallaştırmak
atölye çalışmaları boyunca kilit bir konu oldu. Atölye, katılımcılarının
deneyimlerinin liderlik yaklaşımlarını ve görüşlerini nasıl etkilediği ve
şekillendirdiği, biyografileriyle ilişkisinin araştırıldığı, sosyal ve
profesyonel yaşamda yerimizin neresi olduğunun belirlenmeye çalışıldığı ve
deneyimlendiği bir öğrenme ortamı yarattı bizlere. İyi toplum oluşturmak için
iyi niyetle hareket eden kişiler olabilmenin önemini yeniden keşfettik.
Daha iyi insan olabilmek için iyi niyetin yaşamımızın ve çalışmamızın
merkezinde olduğu bir yerden başlamak durumundayız. Bu aynı zamanda otantik
olma, değerlerle, cesaretle ve bütünlükle yaşama, iyi niyetle çalışma,
kendimizi tanıma, anlamaya odaklanma demektir. İyi toplum ise ulaşılacak ütopik
bir son noktadan ziyade; daha iyi bir dünya yaratmak için arzu duymak, başkalarıyla
bağlantı kurarken deneyimlediğimiz bir haldir” dedi.
Geleneksel liderlik biçimlerinin artık günümüz
ağ toplumunun gerekliliklerini karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayan Muzaffer
Mustafa, “Bireysel, kurumsal ve toplumsal sınırların akışkan olduğu ve birbiri
içine geçtiği sınırlarla muhatabız bugün. Bireylerle derinlemesine çalışırken
bile, bireyin içerisinde bulunduğu bağlamla beraber aramızda olduğunu
biliyoruz. Yapmaya çalıştığımız, bireyi kendi bağlamıyla ve onları
şekillendiren sosyal bağlamlarla aralarındaki ilişkileri görünür kılmaya,
birleştirmeye ve anlamlandırmaya yardımcı olmaktır. İçerisinde bulundukları
sosyokültürel bağlamın ve parçası oldukları networklerin duygularını ve
davranışlarını etkileme şekillerini anlamaya başlayarak, liderliğin biyografik
bir süreç olduğunu fark etmektir” şeklinde konuştu.