reklam
reklam

EĞİTİM – BİR-SEN’ DEN ‘BU NE PERHİZ,BU NE LAHANA TURŞUSU ‘ DEDİRTEN AÇIKLAMA « nevsehir haber

1 Ekim 2025 - 03:56

EĞİTİM – BİR-SEN’ DEN ‘BU NE PERHİZ,BU NE LAHANA TURŞUSU ‘ DEDİRTEN AÇIKLAMA

Son Güncelleme :

23 Ağustos 2021 - 10:16

reklam
EĞİTİM – BİR-SEN’ DEN ‘BU NE PERHİZ,BU NE LAHANA TURŞUSU ‘ DEDİRTEN AÇIKLAMA
reklam

NEVŞEHİR(TRENDHABER)- MEMUR-SEN Konfederasyonu Eğitimciler Birliği Sendikası(EĞİTİM-BİR-SEN) Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Çiftçi, EĞİTİM-BİR-SEN Genel Merkezi tarafından yayımlanan aşı olmayan eğitim çalışanları için haftada iki defa DCR testi zorunluluğuna tepkiyi içeren basın açıklamasını sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyu ile paylaştı.

Kendisi de COVİD tedavisi gören Başkan Çiftçi’nin ,bir eğitimci gözüyle aşının zorunlu kılınmasının Anayasal tüm haklara karşı bir uygulama olarak algılayan açıklama metni,Koronavirüs’ün nasıl bir salgın olduğunu yönündeki  TOPLUMU DA HER ALANDA EĞİTMEKLE GÖREVLİ olan kardeşlerimizin bakış açısını da ortaya koyması açısından oldukça anlamlı bulunuyor.

Hastanelerde COVİD tedavisi gören veya Yoğun Bakım Ünitelerinde hayat mücadelesi veren tüm hastaların yüzde 90’ ı aşkın bir kısmının AŞI OLMAYAN veya AŞI SIRASINI kesintiye uğratanlardan olduğunun devletimizin yöneticilerince ve bilim insanlarının da açıklanmasının yanı sıra,  gerçekte hiç de istenmemesine karşın bu kör olası salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde 95 inin yine hiç aşı olmamış veya aşı sırasını kesintiye uğratanlardan olduğunun ANAYASAMIZIN HİÇ AMA HİÇ BİR MADDESİNDE GÜVENCE ALTINA ALINMAYACAĞINI açık bir tarzda dile getirdikten sonra, bu muhterem kardeşimizin MEMUR-SEN Konfederasyonu Eğitimciler Birliği Sendikası(EĞİTİM-BİR-SEN) tarafından yayınlanan bildiriyi virgülüne dokunmadan siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Eğitim çalışanlarına aşı ve test dayatması yapılamaz

Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası getirilen öneriler üzerine Kabine toplantısında okulların açılması ve yüz yüze eğitime başlanması gerekçesiyle aşı olmayan eğitim çalışanları için haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirilmiştir.

Okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske vb. tedbirlerin toplum ve birey nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe yoktur. Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesi şeklindeki hatalı ön yargının kabulü mümkün değildir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih hâline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir.

AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin ihtiyari olmayan tıbbi bir müdahale olarak zorunlu aşının özel hayata saygı hakkına müdahale teşkil ettiğine dair kararları ortadayken, eğitim çalışanlarının mesleklerini ifasının, kamu hizmetinin yerine getirilmesinin haftada iki defa PCR testi yaptırma şartına bağlanması, dolaylı yoldan aşı zorunluluğu dayatılması ve bu suretle temel insan haklarının ihlali niteliğindedir.

Bu nedenle, hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı; eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir.”

reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

reklam
reklam