
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- 20 Kasım 1989 tarihinde BM tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesinin 30. Yıldönümü nedeniyle Nevşehir İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği(İHH) tarafından kamuoyu açıklaması yapıldı.
Nevşehir Hacı Bektaş V eli Üniversitesi Tafana Sosyal tesisleri önünde bir araya gelen İHH nin önünde gerçekleştirilen etkinlikte hazırlanan basın bildirisi okundu.
Ortaokul 1. Sınıf öğrencisi Zeynep Evra Alkan tarafından okunan bildiride , sadece Suriye’de 2011-2018 yılları arasında 24 bin çocuğun Yemen’de sadece son üç yıl içerisinde 5 bini aşkın çocuğun hayatını kaybettiğine işaret edildi.
Açıklamada şu düşünceler dile
getirildi. “ Bugün, 20 Kasım 1989’da kabul edilen BM Çocuk Hakları
Sözleşmesinin otuzuncu yılını geride bırakıyoruz.
Sözleşme, dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu hakların
yanında her türlü istismar ve ihmale karşı dokunulmazlığını amaçlıyor olsa da,
bugün insanlık ne yazık ki bu asgari standartları sağlamaktan uzak görünüyor.
Çocuğun korunması, onun “bir insan” olarak sevgi ve şefkate layık olmasının
yanında, toplumun bir parçası olması ilkesine dayanır.
Çocuğun fiziki, psikolojik, zihinsel ve ahlaki gelişimi için uygun koşulların
sağlanması, toplumun en temel vazifelerinden biridir. Tabiatı gereği kırılgan
ve savunmasız olan çocuk, aileden başlayarak, topluma uzanan kurallar
çerçevesinde korunmaya ihtiyaç duyar. Bir çocuğun sahip olduğu en temel hak,
her insan için olduğu gibi, yaşama hakkıdır.
Fakat bugün yaşanan savaşlara baktığımızda en mağdur kesimi çocukların
oluşturduğunu görüyoruz. Sadece son bir yıl içindeki savaşlarda 15.000’e yakın
çocuk öldürülmüş ya da sakatlanmıştır.
Sadece Suriye savaşında 2011 ile 2018 yılları arasında 24 bin çocuk hayatını
kaybetmiştir. Yemen’de ise son üç senede 5 bine yakın çocuk hayatını kaybetmiş,
11 milyondan fazla çocuk acil yardıma muhtaç hale gelmiştir.
Filistin’de her yıl yaşları 10-12 arasında değişen yüzlerce çocuk, İsrail
güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak cezaevlerine gönderilmiş, bu
çocukların yüzde 75’i türlü fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmıştır.
Mülteci kamplarında yaşamak zorunda kalan Arakanlı çocuklar da işkenceden
farksız bir yaşama mahkum edilmiştir.
Bugün korunma ihtiyacı hisseden 50 milyondan fazla çocuk yerlerinden edilmiş
vaziyettedir. Bu çocukların 28 milyonu savaşlar ve aşırı yoksulluk sebebiyle
yer değiştirmek mecburiyetinde kalmıştır.
Dünya Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 34. maddesi çocukların cinsel suiistimale
karşı korunmasını vurgulasa da uygulamalar bu suiistimallerin önüne geçilmesi
için yeterli olmamıştır.
UNICEF’e göre Sahra-altı Afrika ülkelerinin birçoğunda her üç çocuktan ikisi
kronik yoksulluktan muzdariptir. Her yıl 5,9 milyon çocuk yoksulluk nedeniyle
yeterli beslenemediği için hayatını kaybetmektedir.
Geleceğin mimarları olan çocuklarımızın yaşadığı sorunlara çözüm üretilmez ve
bu ihlaller göz ardı edilmeye devam edilirse, dünyanın daha güzel günler
görebilme ihtimali de olmayacaktır.
Her gün binlerce çocuğun yoksulluk ve hastalıklar sebebiyle öldüğü, dünyanın
bir bölgesinde israf ve tüketim kültürü milyonlarca ton çöp çıkarırken, başka
bir bölgede insanların açlıktan hayatını kaybettiği dünyada bu çarpık durumun
sona erdirilmesinden başka bir çözüm yoktur.
Unutmayalım ki biz bu konuşmayı yaparken bile dünyanın dört bir tarafında
binlerce çocuk hayatını kaybediyor!
—


