Nevşehir’de yaşayan Türk ailesi, 31 yıl önce Gaziantep’te askerlik görevini yaparken hayatını kaybeden babaları Ali Türk’ün şehit sayılması için başlattıkları hukuk mücadelesini kazandı.
Gaziantep’te 1987 yılında Piyade Er olarak askerlik görevini yaparken rahatsızlanarak 22 yaşında vefat eden Ali Türk’ün şehit sayılmadığını öğrenen eşi Zekiye Türk, avukatı Serpil Öztürk aracılığıyla hukuk mücadelesi başlattı. Eşinin sağlam bir şekilde birliğine teslim olduğunu, akciğer rahatsızlığı geçirmesi üzerine kendisine 3 gün istirahat verilip koğuşuna gönderildiğini kaydeden Türk, durumun ciddiyeti göz ardı edilerek eşinin hastaneye sevk edilmediğini veya başkaca bir tedavi uygulanmadığını, yanlış konulan teşhis sonucu yapılamayan tedavisi nedeniyle sabaha karşı yatağında ölü olarak bulunduğunu, bu nedenle idarenin kusurlu olduğunu söyledi. Davayı inceleyen Ankara İdare Mahkemesi, meydana gelen ölümde, Ali Türk’ün hatası veya kusurlu bir davranışının bulunmadığı, dolayısıyla tam ve sağlam olarak alındığı askerlik görevi sırasında ve görevinin etkisiyle ortaya çıkan rahatsızlığı nedeniyle vefat ettiği, bu nedenle de şehit sayılması gerektiğine karar verdi.
Mahkemenin kararıyla, babasının yıllar sonra şehit sayılmasını sevinçle karşıladıklarını belirten oğlu Muhittin Türk de, ‘’Babamız, 31 yıl sonra şehit sayıldı. Hukuka ve devletimize inancımızı hiçbir zaman kaybetmemiştik. Adalet tecelli ederek bizleri bir nebze olsun sevindirdi. Babam vefat ettiğinde ben 1,5 yaşındaymışım, kız kardeşim de henüz doğmamıştı. Bizler babasız büyüdük ve çok zorluklar çektik. Allah, devletimizden ve bize bu gururu yaşatanlardan razı olsun’’ dedi.
Babasının, 31 yıl önce Gaziantep’in Islahiye ilçesindeki askeri birlikte vatani görevini yaparken vefat ettiğini, ancak o zaman şehit sayılmadığını kaydeden Muhittin Türk, ‘’Mahkeme kararıyla 2018 yılında babamın şehitliğini kazandık. Babam, askerdeyken, görev dönüşü bacağından rahatsızlanıyor ve revire gidiyor. Burada yapılan incelemede, akciğerinde enfeksiyon olduğu söyleniyor ve bir iğne yapılın koğuşuna gönderiliyor. Ertesi günü de sabahleyin koğuşunda ölü bulunuyor. Bize o zamanlar, eceliyle öldüğünü söylediler. Ancak şimdi şehit sayıldığı için, askeri yetkililer mezarını yeniden düzenleyecekler. Anneme, bana ve kız kardeşime de, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü aracılığıyla ‘Şehit Yakını’ tanıtım kartı verildi. Ama bizler babasız büyüdük. Kısacası, babam askere gitti ve öldü. Bizler çok mağdur olduk’’ ifadelerini kullandı.