


NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Türkiye’yi etkisi altına alan sıcak hava dalgası, kapımızın hemen yanı başındaki SUSUZLUK tehlikesine ciddi anlamda damga vuruyor. Ülkemizin birçok yerinde susuzluk noktasında tehlike çanları çalmaya başladı bile. Bilinçsizce yapılan tarımsal sulamaların da etkisi ile ülke genelindeki su kaynakları sıcak havanın da etkisiyle gerek günümüz ve gerekse de geleceğimiz açısından ciddi bir yaşam sorunu haline geliyor.
Biz yıllardan beri yazıyoruz, çiziyoruz ama kendimiz yazıp kendimiz duyuyoruz. Elbette işin vehametini anlayanlar özellikle böyle bir süreçte YAĞMUR SUYU TOPLULAŞTIRMA ALANLARI tesis etmemiz gerektiğine olan inançları gereği bize katılıyorlar. Bizde SUSKUNLARIN SESİ olma amacıyla RABBİMİZİN verdiği en önemli RAHMET VE BEREKET KAYNAĞI KONUMUNDAKİ YAĞMUR VE KAR SULARININ farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerçeğini dile getirmeyi sürdürüyoruz.,
Gören gözlere düşünen beyinlere bir kez daha seslenmek istiyoruz. Şu an bir an kıvranıyoruz SU YOK, SU TEHLİKESİ VAR diye öğle değil mi. Aslında Rabbimiz bizim yaşamamız için gereken tüm su değerlerini bize fazlasıyla veriyor. Ama bu değerleri KULLANIP KULLANMAMAK yine biz ACİZ ve ZAVALLI kulların inisiyatifinde bulunuyor.
Biz öteden beri ifade ediyoruz ki, Su ve Kar rahmeti belki tam zamanında veya zamanı dışında Rabbimizin bir büyük nimeti olarak gökten ziyadesiyle iniyor yaşadığımız yerleşim merkezlerine, adğa taşa, arazilere ve yollara. Bunun inmeye başlamasıyla birlikte yağmurun etkisi altındaki coğrafyanın özelliği ve yapısal özelliği ile bu suları bir yerlerde toplasak, set ve duvarlar yaparak belki de yeni sulama barajı, sulama göleti anlayışı içerisinde, ancak özellikle yol kenarlarından giden yağmur ve sonrasında oluşabilecek sel suları için daha şimdiden yatırımlarımızı yine bilim insanlarının ve yöre çiftçi kardeşlerimizin belirledikleri şekilleriyle suyun geçiş noktalarını şimdiden belirleyip akacak yağmur, kar suları ve sel sularının geçiş alanlarında gerekli alt ve üst yapıyı yapsak ve yağan rahmet bu noktalardan geçirilerek yeni oluşturulan bu YAĞMUR SUYU TOPLULAŞTIRMA ALANLARINDA birikse ve hatta bu alanların dolması durumunda bu alandan farklı alanlarda da ikinci bir toplulaştırma alanları yaparak bu DEVASA YAŞAM REZERVİNİ DAHA REZERVLİ HALE getirsek acaba diyorum RABBİMİZ BİZE GÜNAH MI YAZAR ? Bunlar yapılmaz ise , yağmur ve kar suları önce dere, sonra nehir Vve sonrasında da bildiğiniz gibi denize dökülüyor ve biz bunlardan asla KATMADEĞER oluşturamıyoruz. Yahu neden oluşturamayız, boşuna akan bir dünya SERVET var.Buna nasıl göz yumarız anlayabilmiş değiliz yıllar yılı.
Haklısınız hem de sonuna kadar haklısınız, çünkü bu işler için milyarlarca lire kaynak bu işler için harcanacak. Sonuna kadar katılıyorum ve özellikle böyle günlerde.
Ama HAYATIN DEVAMLILIĞI AÇISINDAN EĞER SUYU EN TEMEL GÜÇ olarak görebiliyorsak LÜKS tarzı yaşam tarzlarımızdan biraz da FEDAKARLIK yapmak gerekmiyor mu.? Devletimizin ilgililerinin şatafatlı yaşam KÜLTÜRÜNE birazcık ARA versek acaba bu kaynağın bir nebze de olsa hareketli hale gelmesine vesile olamaz mıyız. ?
Sadece şehir merkezimizde yüzlerce ÇOCUK VE OYUN DİNLENME PARKI VAR. Elbetteki bu alanlar sulanacak, bu parkların sulanmasını bu toplulaştırılan yeni su alanlardan sağlayacağımız su ile yapsak, her yıl milyarca lirayı başka işler için kullanır hale gelebiliriz. Bu elbette bir düşünce.
Toprağa yağan rahmet, yeraltına inerek oradaki suların daha üst noktalara çıkmasına vesile olur ve gerek insanlar ve gerekse de hayvanlar daha az bir enerji kaynağı kullanıp içme sularını daha tasarruflu bir şekilde karşılamaz mıyız acaba ?
Sadece bu yılın OCAK-MAYIS dönemindeki yağan yağmur ve kar sularını ifade ettiğimiz noktalarda sağlıklı bir alt ve üst yapı ile toplayabilsek inanın daha rahat olurduk.
Mesela bir havuz oluşturulsa, hayırsever insanlarımız ,hayır ve hasenatlharını yapıyorlar. Yahu bir SEFERBERLİK ruhu içerisinde şu işe bir el atsak ta, Rabbimizin bu rahmetini bir araya getirsek köylerimizde, beldelerimizde, ilçelerimizde ve hatta şehir merkezimizde ciddi bir HAYIR işi olmaz mı ?
Siyaset ehillerimiz köyleri, beldeleri geziyorsunuz, bakıyorsunuz etrafınıza, böyle bir düşünce neden şekillenmez ruhunuzda ? Neden böylesine bir hazine belleklerinizde gerekli yeri almaz ve bunu bir proje bazlı hayata geçirmek için bir çaba olmaz sizlerde.?
Bu konuya biraz KAFA YORMAK, acaba öncelikli olarak idareci,siyaset ve STK’larımızın ehillerini YORAR mı ?