


NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Bugüne kadar, Nevşehir’in genelinde coğrafik anlamda uygun her köy,belde ilce ve il merkezinde yağmur suyu toplulaştırma alanlarının oluşturulması yönündeki düşüncelerimizi ifade etmiş ve rahmet ve bereket sahibi yüce Rabbimizin biz aciz ve zavallı kulları için belki kimi zamanlarda ihtiyaç anında gerçekleşmese bile farklı zaman dilimlerinde bizlere bahşetmiş olduğu rahmeti bizlerinde etkin bir şekilde tarım alanlarında kullanmamız gerçeğini ifade etmiştim.
Bu değerlendirmeleri yaparken de kesinlikle şehrim iel ilgili toplam tarım alanlarımız ve sulanabilir tarım alanlarına ilişkin bir veri bazlı rakamlar vermemiştim.
İnternette dolaşırken ,Nevşehir Valiliği Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün 2021 yılı Ağustos ayında güncelleştirdiği veri tablosuna ulaştım. Ve bir kez daha sulanabildiği kadar tarım alanını hangi şekil ve şümul içerisinde olunursa olunsun , MUTLAKA AMA MUTLAKA DAMLA SULAMA YÖNTEMİ’Nİ ZORUNLU HALE GETİRİP SULAMAMIZ GEREKTİĞİNİ,BUNUNDA ELBETTE SULAMA BARAJLARIMIZ KANALIYLA OLDUĞU GİBİ YAĞMUR SUYU TOPLULAŞTIRMA ALANLARINDA biriktirilecek su ile yapılması hususunu ifade etmiştik.
Edindiğim verilere göre, il genelinde toplam da 3 milyon 500 dekarlık bir tarım arazisi var. Sulama barajı ve göletlerle birlikte toplamda ancak ve ancak bu alanların sadece ve sadece 94 bin dekarlık bir bölümünün sulandığını,toplamda 387 bin dekarlık bir alanın da il genelinde bulunan 5 bin 588 sulama kuyularından sağlanan su ile sulandığı gerçeği ortaya çıktı.Gerçek manada bizim içme suyu olarak kullanabileceğimiz kuyu sularımızı biz bir şekilde yüzlerce metrelik kuyular yardımıyla çıkartıp VAHŞİ SULAMA TEKNİKLERİNİN DE YARDIMIYLA işte patatesimizi falan suluyoruz. Kısacası il genelinde toplam 3 milyon 500 dekarlık tarım arazimizden ancak ve ancak 450 bin dekarını ancak sulayabiliyor konumdayız. Yani bir anlamda 6 dekarlık bir alanın ancak 1 dekarını ancak ve ancak sulayabiliyoruz.
Tarımsal sulamadan ana sorumlu DSİ’nin 1958 yılından 2013 yılına kadar 4 sulama barajı ve 6 sı da küçük sulama işleri olarak 6 sulama göleti oluşturduğu bilgisine ulaştım. Son 8 yıl içerisinde hiçbir yerleşim alanımıza ne sulama barajı ve ne de sulama göleti oluşturamadığını da bu sayede DSİ Bölge Müdürlüğü’nün oluşturamadığını da gözlemleme imkanı bulduk. Muhterem DSİ Bölge Müdürlüğü yetkililerimizin son sulama göleti de,gerçekte rahmetli Demirel döneminde projelendirilen ve 1969 yılında yapımına başlanılan ve 2013 yılında hizmete kazandırılan Kozaklı ilçesine bağlı Doyduk köyündeki sulama göleti olduğu belirtiliyor verilerde.
64 yıllık sulanabilir tarım arazileri tarihi içerisinde 4 ü baraj ve 6 sı da sulama göleti yapımı ile değerlendirilmeye çalışılan bir tarım politikası,bir anlamda her ne kadar turizmi ana lokomotifi olarak almasına rağmen tarımı vazgeçilmez bir ekonomik güç olarak beynine yazan bir şehir için ihtiyaca cevap verebilir ki.
Yapmayın,etmeyin beyler, bu yazdıklarımız için de bize küsen darılan belki de höykelenen değerli yöneticiler olabilir. Kızmayın lütfen, twitter ile uğraşmaktan tarımın bu denli zorunlu ihtiyaçlarını göremeyen iktidar ve muhalefetimizin değerli ehil insanları. Burada La Fontain’den alınan hikaye olarak yazmıyorum. Gerek bugün ve gerekse de dünyada artık belirginleşen ve sonu da belki kıtlığa kadar çıkabilecek küresel iklim değişikliğine karşı daha şimdiden önlemlerinizi alın istiyoruz. “İklim Değişikliği Allah’ın izni ile inşallah bize uğramaz’ tarzında bir yaklaşım ortaya koymayın lütfen.. Tarımsal sulamada DAMLA SULAMAYI ZORUNLU HALE GETİRELİM VE YAĞMUR SULARI BOŞA AKIP GİTMESİN,ONLARI BİR ARADA TOPLAYIP BUNUNLA ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZİN SULU TARIM YAPMALARINA İMKAN SAĞLAYALIM. Haaa yahu çok büyük rakamlar ortaya çıkıyor diyenleriniz olabilir, iyi de gözlerini sevdiğim yetkililer , iki gün sonra iklim değişikliğini iliklerimize kadar hissettiğimizde KATRİLYON KATRİLYON harcama da yapsak, inanın hiçbir şeye yaramayacaktır.
Önlemlerinizi daha şimdiden alın ki iki gün sonra bizler toprak olduğumuzda, torunlarımız evlatlarımız mezarımızın başına gelip bizlere SU SELASI çekmesin. Bizi rahmetle yad etsinler.
Derdimizde , Sevdamızda, Heva ve hevesimiz de bu olmalı diye inanıyorum.