NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Türkiye’nin en bereketli ve en uzun nehri konumundaki Kızılırmak Nehri, Nevşehir’den geçtiği 3 ilçede çok sayıda köyün tarımsal geçim kaynakları arasında mihenk taşlığını halen sürdürüyor.
İstenilen boyutlarda olmasa bile Kızılırmak nehrinin iklimsel özelliği itibariyle ılıman bir yapıda adeta mikro klima özelliği taşıması nedeniyle seraların varlığı bir gerçek olmasına karşın, Kızılırmak nehri gibi bir büyük ana kaynağın halen istenilen düzeyde değerlendirilmediğini günümüzde görmekteyiz.
Milletvekillerinin bu bereket kaynağının daha etkin bir şekilde Ürgüp ilçesinde Sarıhıdır,Avanos ilçesinde Bozca ve Ayhanlar, Gülşehir ilçesinde de Yeşilöz, Tuzköy Mahallesi, Gümüşkent,Yüksekli, Yeşilyurt, Yeniyaylacık,Eski Yaylacık, Hacılar,Emmiler,Hacıhalilli, Fakuşağı, Abuuşağı, Yamalı ve Şahinler köyleri gibi Kızılırmak nehrine kıyısı olan köylük yerleşim alanlarında seracılığın özendirilmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yönünde bir proje noktasında , köylülerle ortak bir çaba içerisine girememesi nedeniyle bu alandaki seracılık çalışmaları , hedeflenen boyutta ve Kızılırmak nehrinin nitelikli iklim özelliğine uygun tarzda ortaya konulamıyor.
Özellikle ülke olarak Pandemi ile birlikte geldiğimiz son noktada , ekonomide yaşanan bir dizi dalgalanmalarla birlikte bilinçli tarımsal çalışmaların ülkenin potansiyel değerlerinin hareketlendirilmesi,geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yönünde ciddi bir çıkış sağlayabileceği bilim insanlarınca sık sık üzerinde durulan ana konulardan biri olmasına karşın Nevşehir bu anlamda bir türlü vekiller bazında ortaya koyamıyor.
Bu ülkeden 1355 km.lik bir alandan geçerek Kızılırmak nehrine dökülen bir büyük iç akarsu özelliğini taşıyan Kızılırmak nehrinin ,tarımsal yöndeki bu sağlıklı güç değerlerini seracılık alanında etkin bir şekilde kullanabileceğimiz öteden beri dile getirilmesine rağmen ,özellikle Kızılırmak nehrine kıyısı bulunan yerleşim alanlarında ortaya konulacak bilinçli seracılık çalışmalarının,yukarıda ifade edilen ekonomik darboğazın tarımsal alanlardaki varlıklarımızı daha etkin hale getirme ile aşılabileceği tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor.
Tarih boyunca bereketli özelliği ile bir çok medeniyete sahne olan Kızılırmak nehrinin iklim özellikleri itibariyle seracılığın yapılmasına ciddi anlamda katkı sunması, sayıları 17 yi bulan köy yerleşimlerinde üretim patlamasına da neden olacağı bilinen bir gerçek.
Sayın milletvekilleri eş dost ziyaretleri ile zaman harcamaktan ise ismini de ifade etmeye çalıştığımız Kızılırmak seracılar Birliğini tavanda sağlayabilecek bu dev yatırım ağı konusunda, köylerimizde ,SEVDANIZ olarak değer altına aldığınız NEVŞEHİR adına bir araya gelip,uzmanlarında elbette katılım göstereceği ilk etapta toplantılarla köylülerimizi seracılık alanında bilinçlendirici ziyaretler yapmaya ne dersiniz.?
Sonuçta kazanan sizde olacaksınız, ama sizden önce NEVŞEHİR yani o SEVDANIZ var ya ,kazanan o olacak. Seracılığın gelişim sürecinde Nevşehir’deki kardeşimden İstanbul’daki kardeşime kadar çok sayıda insan daha ucuz fiyata domates, biber,maydanoz,marul tüketecek demektir.Elbette insanlar tüketirken ,köylü kardeşlerimiz de bundan kazanç sağlamak suretiyle iş ve aş bulma arzusu ile büyük şehirlere göç etmeyecek,kendi toprağında yaşamını sürdürerek,büyük şehirlerdeki göç dalgasının oluşmasına da bu proje bir anlamda engel olacaktır.
Kızılırmak nehrine kıyı olan yerleşimlerde kurulacak seralar bu süreçte Kızılırmak Seracılar Birliği adı altında bir araya gelip, daha fazla üretime,daha fazla insanın istihdamına ve daha fazla toprağın daha etkin şekilde insanların ve diğer canlıların yaşamasına zemin oluşturacaktır.
Bu kapsamlı çalışmalar yapmanızı dört gözle beklediğimizi muhterem vekillerimize buradan ilan ediyoruz.
Daha sonra kalkıp ta ‘ Ama kardeşim, düşüncelerinizi ortaya koymadınız ki’ demece yok.