


Her karış tarım arazisi ekilsin, ekilsin de biraz da Taşlık arazileri temizleseniz
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Şehrin ekonomik anlamda gelişmişliği adına ortaya konulan her türlü düşüncenin göz ardı edildiği, ilgi aşamasına bile alınmak şöyle dursun, hayaline bile yer verilmediği ender Türkiye şehirlerinden biri olan Nevşehir, 2023 yılı için belirlenen TÜRKİYE YÜZYILI mottosuna nasıl bir erişim sağlayacağı sonsuz kere bilinmeyenli denklemin çözümsüzlüğü ile eş değer noktada bulunuyor.
Siyasal iktidarın, yönetici ve STK larla adeta ciddi bir işbirliği ile sadece bugüne özel değerler noktasında kafa yorduğunun gözlemlendiği böyle bir şehirde, Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN ortaya koyduğu kalkınma, büyüme ve gelişme hedef bazlı bu değerlere karşı nasıl bir misyon üstlenecekleri aylardan beri merak konusu.
Turizm alanında tüm değer birikimlerinin ancak ve ancak yüzde 1 oranında ekonomik getiri noktasının oluşturulduğunun gözlendiği ve KAPADOKYA gibi artık TÜRKİYE markasının yanında bir DÜNYA MARKASINA sahip olmamıza karşın, halen binlerce sorun yumağının çözüme ulaştırılmasının beklendiği bir şehir karşımızda duruyor.
Sanayi gelişim ağı içerisinde yine yetersizliğin yetersizliğinde bir hedefi bile bulunmayan kıyıda köşede kalmayı temel bir ekonomik büyüme modeli olarak algılayan bir mekanizma sarmalı içerisinde bulunan şehrimiz, yepyeni bir ruh ve anlayış içerisinde HACIBEKTAŞ ve KALABA gibi potansiyel anlamda oldukça VERİMLİ bir yapıda OSB’sini oluşturma noktasında bile henüz adım atmayı düşünmüyor. Turizmin o ciddi anlamdaki itici gücünden yararlanma noktasında bile düşünce geliştiremediğinin gözlendiği böyle bir şehirde . sadece NEVÜ kapsamındaki bir TEKNO PARK dışında SANAYİ-ÜNİVERSİTE işbirliğinin çağın gereklerine uygun tarzda ciddi bir ekonomik verimliliğin sağlanamadığı görülüyor. Mesela BOĞAZ köyü ve ACIGÖL OSB alanına oldukça yakın bir yerde SANAYİ SÜRECİNE KATKI SUNABİLECEK ÜNİVERSİTE bölümleri ihdas edilebilse bu süreç ivme kazanamaz mı? diye de düşünmüyor değiliz.
Hayvancılığın gelişimi anlamında ağır aksakta olsa bir potansiyel güç oluşumu olmasına karşın, hayvancılığın SANAYİLEŞME süreci ağına alınmanın bile düşünülmediği bir yapıya sahip güzelim ama bi o kadar da talihsiz şehrimizde ,hayvancılığın en nitelikli ivme taşlarından biri olan ET ve ET ÜRÜNLERİ tesisinin bile kurulamadığına şahit olmak da bizlere üzüntü veriyor. ET ve ET ÜRÜNLERİ tesisinin kurulumu halinde sade vatandaşı bile kenara bırakın, otel ve benzeri konaklama ve restaurantlar ağına ciddi anlamda sahip olmamız bile bu anlamda İSTAHLARI KABARTMASINA karşın böyle bir tesisten yıllar yılı yoksun olmamız, hayvancılıkta bugün bulunduğumuz konumu göstermesi açısından oldukça anlamlı.
Dünyanın en kaliteli PONZA isimli 30 u aşkın sanayi alanında ana,yan ve katkı maddesi olarak kullanılan BEYAZ ALTIN özelliğindeki DEVASA bir MADENE sahip olmamıza karşın. bu ürünü 1986 yılından beri günümüze kadar 37 yıldan beri sadece İNŞAAT ve KOT PANTALON taşlamanın dışında kullanılmasına yönelik bir türlü TEKNOLOJİK GELİŞME İVMESİNE ULAŞAMADIK. HA BİRE MADENİ TON BAZLI OLARAK İHRAÇ EDİYORUZ,HALBUKİ PONZAYI SANAYİDE KULLANILMASI DURUMUNA GÖRE GEREKLİ ALT YAPI TESİSLERİNİ DE OLUŞTURUP İHRAÇ EDEBİLSEK, BELKİ DE BİR MİLİGRAMININ BİLE BİRKAÇ CENTE İHRAÇ EDİLEBİLİR HALE GELİP, BÖLGESEL MADEN ZENGİNLİĞİMİZİ EKONOMİMİZİN EN TEMEL DEĞER TAŞI YAPABİLİRDİK, AMA BUNU BİLE BİR TÜRLÜ ORTAYA KOYUCU ÇABANIN İÇERİSİNDE OLAMIYORUZ.
Tarım alanında yıllardan beri başta şehir merkezimizse bağlı BALCIN,ALACAŞAR,ÇİFTLİK, BASANSARNIÇ köyleri ve sonrasında devamla ACIGÖL İLÇEME BAĞLI TATLARİN VE KARAPINAR BELDELERİ, KURUGÖL ,TOPAÇ VE İNALLI köylerinde yüzlerce dekarlık alanda gerek mülkiyetli ve gerekse de hazineye ait tarım yapılabilecek nitelikte tarım arazilerine sahip olmamıza karşın, bölgenin TAŞLIK BİR YAPI İÇERİSİNDE BULUNMASI bu aşamada tarımsal ürün verimliliğinin ortaya konulmasında en temel sorun olarak karşımıza çıkıyor. LAFA gelindiğinde ‘BİR METREKARESİ BİLE MUTLAKA EKİLMESİ GEREKEN ÜLKE TOPRAĞI’ mantığı ama gerçekte ‘ KOSKOCA İŞTE ÖYLESİNE SÖZLER DEMETİ ‘ ne dönüşen ifadeler karşısında hemşehrimiz TARIM VE ORMAN BAKAN YARDIMCISI EBUBEKİR GİZLGİDER’e ciddi görevler düştüğüne yürekten inanıyoruz. Hazine arazisi de olsa, mülkiyetli alan da olsa ,TARIMDA ÜRETME ENDESKLİ BİR RUH İNANCI madem hakim, o halde bu alanların da bir şekilde TAŞLIKLARDAN ARINDIRILIP HAZİNE ARAZİSİ İSE İHALE BENZERİ BİR YAPI İÇERİSİNDE ÇİFTÇİ KARDEŞLERİMİZE SADECE VE SADECE TARIMSAL FAALİYETTE BULUNMASI ŞARTI İLE TAHSİSİ İLE bu alanlarda tarım faaliyetlerinin yerine getirilebileceğine inanıyoruz.
POTANSİYEL DEĞERLER noktasında bugün dünyanın en talihli şehirlerinden biri olduğumuza kalben inanan bizler, bu değerler ışığında ekonomik kalkınmışlığımızın da sağlanabileceği düşüncesi içerisindeyiz.
Yeter ki ,kalkınma,büyüme ve gelişme endeksli DÜŞÜNCE lere önem verip, GÜNÜ GÜN EDEN DÜŞÜNCELERDEN KENDİMİZİ SIYIRABİLDİĞİMİZ ÖLÇÜDE HEDEFLERE DOĞRU KOŞAR ADIM YÜRÜYEBİLİRİZ.
DEĞİLSE ‘SAKALINI SEVDİĞİM HACI ABİM’ TARZI BİR DAVRANIŞ BÜTÜNÜ İLE SADECE VE SADECE KENDİMİZİ KANDIRMAKTAN ÖTEYE GİDEMEYİZ.