


ŞARAPÇILIKTAN BAŞKA BİR ŞEY ORTAYA KOYAMIYORUZ
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Sahip olduğu iktisadi tüm değerleri, çağın gereklerine uygun tarzda yönlendiremeyen bir anlayışın hüküm sürdüğü Nevşehir’de , adeta kafayı kuma gömmekten bir büyük haz alan siyasetin göstericiliği ile ilerlemeye çaba harcayan tarım zenginliğimizden birisi de şüphesiz KAPADOKYA BAĞCILIĞI. Üzümcülüğün sanayileştirilmesi adına geçmişte sadece şehirde değil, Mersin’e kadar uzanan bir çizgi içerisinde 10 bini aşkın insanın üye olduğu TASKOBİRLİK’i, BİRLİKTELİK RUHUNU GELİŞTİREMEME nin büyük ezikliği içerisinde KAPATMAK zorunda kalan bir şehircilik anlayışını benimseyen şehrimin siyaset erbabı, bu kulvarda da sınıfta kalmayı başarmanın sanırım idraki içerisinde olsa gerek.
TASKOBİRLİK denildiğinde genel anlamda ŞARAP üretimi gelmesine rağmen SİRKE üretiminde de ülkede bir marka oluşum haline geldiğinin de bir gerçek olarak değerlendirildiğini peşinen söyleyelim. Özellikle Mustafa Dirikoç’un Genel Müdürlüğü döneminde İtalya’dan ithal edilen şişeleme üniteleri ile Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından biri haline geldiğini de parantez içerisinde de olsa yüreklice ifade etmek gerekir.
Sirkesinden üzüm suyuna ve şeftali nektarına kadar sadece üzüm üreticisinin değil diğer ürün üreticilerinin de ürünlerinin sanayileşmesine kapı aralayan bir kuruluş konumundaki TASKOBİRLİK’İN YERİNDE BUGÜN ,SİYASET ERBABLARIMIZIN İŞ İNSANLARI İLE BİR TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNİ TESİS EDEMEDİKLERİNDEN DOLAYI YELLER ESİYOR.1958 yılında kurulan böylesine önemli bir birlikteliği bizim kendi ellerimiz ile yok etmek için yoğun bir gayret içerisinde olduğumuz gerçeğini bu süreç değiştiremedi. Yazık ki ne yazık hem de.
2020 yılı verilerine göre il genelinde toplam 188 bin dekarlık bir alanda 108 bin ton üzüm üretimi gerçekleştirilmiş.
Üzümün Hacıbektaş,Ürgüp ve Mustafapaşa’ da sanayileşmesi adına şarap fabrikaları var.
Onun dışında geneli sofralık ve kurutmalık olarak tüketiliyor. Sirke, pekmez ve üzüm suyu üretimi yapacak bir tesis şehrim genelinde İYİ GECELER CANIM NEVŞEHİR’İM FORMATI içerisinde olduğu gözleniyor.
Bu şehir gerçekten, twietter kullanıcılığı sayesinde büyüme ve gelişme parametrelerine kavuşur! . Çünkü gerek yoktur bu şehirde üzümün sanayileşmesine. Sanayi ürünü olarak Sirke başta olmak üzere Üzüm Suyu veya Pekmez Fabrikaları oluşturup ta, öyle 500 veya daha üstünde bir kardeşimizin hem istihsal,hem istihdam ve hem de ihracatı bir kenara attık diğer şehirlerdeki insanlarımızın bu ürünleri tüketmeleri için gayret ve çaba harcamaya hiç mi hiç gerek yok. Siyasal iktidarin vekilleri ve yöneticileri zaten Türkiye’nin ve Ümmetin lideri olarak ifade ettikleri sayın Cumhurbaşkanımız da kendi partisi üstüne de tabanına da ‘Aman ha aman twitter kullanıcılığını çağın gereksinimlerine uygun olarak kullanın, siz boş verin İstihsal, İstihdam ve İhracaatı’ demişcesine bir davranışa hayat buldurmak için her dakikalarını bu yoğunluk içerisinde geçirmeye bir büyük azim ve kararlılıkla sürdürüyorlar.Muhalefete mensup muhteremlerde , bu tip konularda düşünce iklimlerini ortaya koymaktansa buzdolabında derin dondurucuda bulunduruyor olacaklar ki, ses soluk çıkmıyor onlardan da. Yani, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuşcasına, bir birliktelik içerisindeler.
Evet kardeşlerim, bu şehrin ÜZÜM SUYU ,SİRKE VE PEKMEZ üretecek tesislerine ihtiyacı yok.Nasıl olsa bunu yapan Nevşehir dışında fabrikalar var. Onlar üretir, biz tüketiriz kardeşim.
Çünkü , Twitter gibi sosyal medya mecralarında gelişim ve kalkınma hedefleri çok iyi belirleniyor.! Hemencecik bilmem kaç yüz takipçi kazanılabiliyor,ne gerek var ki üzümün sanayileşme sürecinde gelişim takviminin belirlenmesine, Twitter takipçi takvimi belirlemek en iyisi, dimi pek bi muhterem siyaset erbablarımız. ?
İSTİHSAL, İSTİHDAM,İHRACAT YOK, SOSYAL MEDYA KULLANICILIĞINA DEVAMMM.