NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Gerçekte dünyanın en nadide hayvanlarından birisi Güvercin. Adeta tarımın vazgeçilmezi gübrenin ana sigortalarından en önemlisi. Anadolu’nun bu bereketli coğrafyasında güvercinlerden gübre ihtiyacının karşılanması M.S. 400 yüzyılda bu bölgede yaşayan ROMALILAR’a kadar uzanıyor. Adamlar bölgede bu alanda ROMAN yazmışlar. Ama biz tam tamına 1700 yıl sonra da olsa halen ROMALILARIN ROMANINA karşı bu alanda bir MASAL bile anlatamamanın sıkıntısını bırakın düşünceyi, ruhumuzun derinliklerinde hissetmemize rağmen tarıma yol yöntem belirleyen siyaset mekanizması halen bu alanda toplu iğnenin ucu kadar bile mesafe kat edememiş.
Nevşehir’in merkez ilçeye bağlı Çat beldesindeki Çat ve Fırınasma Vadileri, Uçhisar Güvercinlik Vadisi,Göreme Vadileri, Ürgüp ilçe merkezinden başlayıp 14.5 kilometre uzunluğu ile Üzengi çayından Mustafapaşa Gomeda Vadisi içinden de yol alıp , ilçeye bağlı Ayvalı köyüne kadar ulaşan bir uzunluktaki alanda yumuşak tüf kayalara oyulan güvercin evlerinde bu bereketli hayvanları beslemişler Romalılar. Sonrasında Bizans,Selçuklular ,Osmanlılar ve Erken Cumhuriyet döneminde bu merkezlerde oturan insanlar.
Belki avlanmışlar, ama genellikle de onların gübrelerini tarım alanlarında kullanmak suretiyle hem tarım yaptıkları toprağı ve hem de kendilerinin gıda ürünlerini zenginleştirmişler.
Romalıların bu denli güvercin gübrelerinden yararlanma ÜLKÜSÜ, 1700 yıl sonrasında bizim asla ÜLKÜMÜZ olmamış. Bölgede 1980 yılına kadar yoğun olarak güvercin gübresi kullanımının olduğu öteden beri bilinen bir gerçek iken, 40 yıldan beri güvercinlerin üretimini de gübrelerini de elimizin tam tersi ile kabul etmemişiz.
Toprağımızı kimyasal gübrelerde zehirlemenin manevi hazzını yaşamak bizleri ziyadesiyle mutlu etmiş. Şimdi kalkacaksınız güvercinleri yetiştirmek için yerler oluşturacaksınız, garip güvercinlerimizi yemediğiniz bir kenarda kupkuru hale gelen ekmeklerinizi ufalayacaksınız, sonra onları önlerine dökeceksiniz, işte bilmem 3 veya 6 aylık bir zaman aralığında veya yılda bir kez canım o güvercinlerin dışkılarını bir süpürme ile toplayıp çuvallayacaksınız sonrada onu toprağınıza saçacaksınız.
Olacak iş mi bu şimdi? , canım ciğerim, yekparem KİMYASAL GÜBRELERI TOPRAĞA SAÇMAK VARKEN ne gerek var benim A’DAN Z’sine kadar DOPDOĞAL olan GÜVERCİN GÜBREMİ serperek veya damla sulama yöntemi ile sulandırarak toprağa vermenin ne anlamı var dimi ama benim SEVDASI NEVŞEHİR olan yürekli siyasetçilerim, idarecilerim.
Zaten Dolara endeksli olduğu için yanlarına bile yaklaşılamayan KİMYASAL GÜBRELER, gerçekte KİMYAMIZI DA bozup FİZİKSEL anlamda da bizi değiştirmiş, ama olsun biz her daim toprağımızı zehirleyen gübreden yanayız.
Aman efendim, güvercin sayılarını artırmak ve sonrasında elde edilecek güvercin gübre miktarını artırarak, topraklarımızın doğal gübre ile daha bir bereketli hale gelmesine hiç gerek yok.
Nede olsa 2020 yılı rakamları ile ülke olarak 1,750 Milyar Doları basmışız; ‘Bizi zehirleyin canım Avrupa’nın kimyasal gübre üreticileri’’demişiz. Ne kadar güzel ne denli anlamlı ülkemin gübre siyaseti değil mi ?
Bir yanda hem toprakları ve hem de cepleri zehirlemek, bizlere tarifi imkansız bir büyük haz veriyor, bu haz ile SEVDAMIZ NEVŞEHİR, ZEHİRLİ TOPRAKLARI ile pek bi şahane oluyor canım.
Romalılar güvercin gübresi ile ROMAN yazmış bu bereketli coğrafyada, biz ise bugün KİMYASAL GÜBRELERLE TOPRAĞIN ROMANINI YAZIYORUZ. Belli mi olur,yazdığımız bu roman, bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatır. Her bereketli toprak AP AK olur, bu aydınlanma ile SEVDASI NEVŞEHİR olanların.
YAŞA, VAROL KİMYASAL GÜBREM, İYİ Kİ VARSIN ,SENİNLE HAYAT BULUYOR ZEHİRLİ TOPRAKLARIMIZ.
Aman ha aman bu düşünceyi ruhumuza tamamen işleyelim, GÜVERCİN GÜBRESİ Mİ OLUR 21. YÜZYIL NEVŞEHİR’İNDE, Dimi benim canım efendim siyasetçi ehlim.
