
NEVŞEHİR(TRENDHABER)-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin ekonomisiyle, demokrasisiyle ve sosyal politikalarla sağladığı ilerlemelerle dış politikada bugün artık farklı bir noktada bulunduğunu söyledi.
Yılmaz, AK Parti İl Dış İlişkiler Başkanlığı İç Anadolu Bölge Toplantısı için geldiği Nevşehir’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kapadokya Lodge Oteli’nde Nevşehir’in yanı sıra,Ankara,Kayseri, Konya,Kırşehir,Niğde,Aksaray, Çankırı,Sivas, Karaman, Eskişehir,Kırıkkale ve Yozgat’dan AK Parti Dış İlişkiler Başkanlarının katıldığı AK Parti İl Dış İlişkiler Başkanları İç Anadolu Bölge Toplantısının açılışında konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin AK Parti iktidarları döneminde ekonomi,sağlık,eğitim ve sosyal politikalar yönünde ciddi bir dönüşüm sağladığını kaydetti.Yılmaz şöyle konuştu; “ AK Parti hükümetlerinin 18. Bütçesi Pazartesi gününden itibaren TBMM’inde görüşülmeye başlayacak. Birbiri arkasına yapılan kesintisiz olarak AK Parti’nin yaptığı bir bütçe.17 yıldır bir istikrar var,istikrarlı bir yönetim var.bununda her alanda yansımalarını görüyoruz. Öncelikli olarak ekonomide bir dönüşüm yaptı Türkiye, ekonomisini 4 kat büyüttü, Türkiye oldukça farklı bir noktaya geldi. 2002 ‘de 36 milyar dolar olan ihracatımız yıl sonuna kadar 180 milyar doları görmüş olacağız. 2002’de 12-13 milyon turist ağırlayan Türkiye bu yıl sonu itibariyle de 50 milyon turist sayısını da aşmış olacak. Milli gelirdeki rakamlara ve başka noktalara baktığımızda Türkiye’nin geldiği yeri görmemiz mümkün. Tüm bunları yaparken dünyadaki küresel krize, bölgedeki bir çok istikrarsızlıklara çatışmalara ve iç siyasetteki bir çok badireye karşın bunlar gerçekleşti. Demokraside çok önemli köklü dönüşümlere imza attı AK parti, Bugün gerçekten demokrasimiz çok farklı bir noktaya geldi. Vesayetçi bir demokrasiden normal demokrasiye geçiş sağlamış oldu.Çok çeşitli yasal ve anayasal değişikliklerle,başörtüsü yasağından diğer temel hak ve özgürlüklere varana kadar bir çok alanda köklü adımlar ve dönüşümler sağladık.”dedi.
AK Parti’nin devrim niteliğindeki dönüşümlere imza attığını vurgulayan Yılmaz “ Tüm bu ekonomi, demokrasi ve yönetim alanında da olduğu gibi sosyal alanlarda da AK Parti devrim niteliğindeki dönüşümlere 17 yıl içerisinde imza attı. Engellilere yönelik yapılanlara, dul ve yetimlerden garip gurabaya yönelik yapılanlara sağlık alanındaki köklü reformlardan eğitime kadar bir çok alanda ve sosyal politikalarda gerçekten birçok dönüşüm sağladık.Yoksullukluğu azaltırken gelir dağılımında iyileşme sağlamış olduk ve insanımıza özellikle eğitim ve sağlık başta olmak üzere insanımıza yatırım yaptık.” Şeklinde konuştu.
“Türkiye ekonomisiyle, demokrasisiyle ve sosyal politikalarla sağladığı ilerlemelerle dış politikada bugün artık farklı bir noktada.” Diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz daha sonra şöyle konuştu; “ Daha dün TİHA dediğimiz insansız uçağı ile 24 saat gökyüzünde kalabilen ve çok değişik sistemleri kullanabilen bir teknolojiyi Türkiye test etmiş oldu ve bu alanda bu çalışmayı yapan 3 ülkeden biri oldu.İnsanlı,insansız,silahlı silahsız sistemler, savunma sanayindeki gelişmeler,teknolojik yatırımlar ve yine ilk kez bu yıl ARGE harcamalarının milli gelire oranı yüzde 1 i aşmış oldu.AK Parti iktidara geldiğinde bu olan yüzde 0.50 oranında idi. İlk kez bu yılki hesaplarda yüzde birin üzerinde ARGE harcaması yapan ülkeler arasına girmiş oldu bu kritik bir eşik idi,bunu aşmak önemli bir göstergedir, biz bunu aştık.Bunda özel sektör payı ise yüzde 60 lar seviyesinde. Eskiden özel sektör doğru düzgün araştırma geliştirme yapmazdı, AK Parti politikalarıyla bu da başarılmış oldu. Teknolojik gelişmeler Türkiye’yi farklı bir yere taşıdı uluslararası ilişkilerde. Çok daha saygın,çok daha etkin ve çok daha güçlü bir ülke haline gelmiş olduk.sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde küresel ve bölgesel düzeyde söz sahibi ülke haline geldik.”
Yılmaz, Türkiye’nin gerek bölgesinde ve gerekse de küresel ölçekte artık gücünü ortaya koyan bir ülke haline geldiğini kaydederek şöyle konuştu “ Türkiye artık kendi politikalarını bağımsız olarak belirleyen ve uygulayan bir ülke haline geldi,bir aktör haline geldik. Olayları seyir eden gerisinden giden bir ülke değil, olaylara müdahil olan bir ülke olduk.Biz buna genel ifadesiyle girişimci ve insani dış politika diyoruz. Türkiye AK parti döneminde girişimci ve insani dış politikayı hakim hale getirdi.Türkiye bir tarafta kalkınma ve insani yardımlarla dünyada isminden söz ettiren bir ülke haline geldi.Bugün dünyada insani yardımlarda kalkınma yardımlarında çok üst sıralarda yer alıyoruz. Diğer yanda girişimci bir dış politika ile olayları izleyen değil, olaylara müdahil olan ülke oldu.Suriye bağlamında son dönemlerde çok çeşitli inisiyatifler ortaya konuldu. Fırat Kalkanı harekatı ile başlayan Zeytin Dalı harekatı ile devam eden ve Barış Pınarı harekatı ile bugünkü noktalara gelen bir dizi çok güçlü operasyon ve inisiyatiflerle Türkiye bölgesindeki ağırlığını tüm dünyaya göstermiş oldu.”
Artık Türkiye’ye rağmen uzun vadeli planların bölgede oluşturulamayacağının da son günlerde Libya ile imzalanan anlaşma ile bir kez daha belirgin olarak tüm dünyaya ispat edildiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; “ Özellikle Ortadoğu’da yakın coğrafyamızda birilerinin uzun yıllardır hazırlıklarını yaptıkları, bir takım planlama ve senaryolar Türkiye’nin müdahaleleri ile çökertilmiş oldu, oyun bozulmuş oldu. Ve Türkiye kendi bölgesinde Türkiye’ye rağmen bir şey yapılamayacağını sadece sahada değil masada da göstermiş oldu. Bu büyük bir başarı.Bu Türkiye’nin geldiği noktayı ve gücünü yansıtması açısından da oldukça bir örnek.Aynı hadiseyi son dönemlerde Libya ile ilgili aldığımız inisiyatiflerde görüyoruz.Son dönemde Libya ile çok önemli, bana göre Barış Pınarı Harekatı kadar bir önemli inisiyatif alındı.doğu Akdeniz’de Türkiye’ye rağmen kurulmaya çalışılan bir takım yapılanmalara karşı gerçekten Türkiye kendi hakkını hukukunu ve Doğu Akdeniz’deki diğer KKTC ve Libya gibi dost ülkelerin hakkını hukukunu koruyucu çok önemli inisiyatifi hayata geçirmiş oldu.Meclisimiz yapılan bu anlaşmayı onayladı. İnşaallah bu inisiyatif ile Doğu Akdeniz’de Türkiye, çıkarlarını ve menfaatlerini çok daha güçlü bir şekilde uluslararası hukuk çerçevesinde korumuş olacak. Libya ile ilgili sağlanan anlaşmada gerek münhazır ekonomik bölge anlaşması ve gerekse askeri ve güvenlik alanındaki anlaşmalar tarihi nitelikle anlaşmalar.Türkiye’nin diploması da geldiği yeri göstermesi açısından çok çok önemli.”
TÜRKİYE ÖNEMLİ KÜRESEL BİR GÜÇ
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Türkiye’nin dünyada söz sahibi olan ülkelerden biri haline geldiğine vurgu yaptı. Yılmaz şöyle konuştu; “ AK Parti döneminde bölgesel inisiyatiflerinin dışında küresel düzeyde de söz sahibi bir ülke haline geldi. Bunun sembolik ifadesi sayın Cumhurbaşkanımızın Dünya 5 den büyüktür ifadesi.Bu sözü çok iyi anlamak gerekiyor.Dünyada 2. Dünya Savaşından sonra ,ikinci dünya Savaşı galiplerinin oluşturduğu bir yapılanma var.Ama o köprünün altından çok sular aktı.Geçtiğimiz dönemlerde dünyada ekonomik ve siyasi dengelerde çok ciddi değişimler ve dönüşümler yaşandı.Dolayısıyla 21. Yıllarda Sovyetler Birliğinin çöktüğü soğuk savaş sonrası döneminde yeni bir küresel yapılanmaya ihtiyaç var. BM reformu dahil olmak üzere çok daha adaletli ve çok daha dengeli uluslar arası bir sisteme ihtiyaç var. Bunun da öncülüğünü sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye olarak yapıyoruz.Özel görüşmelerde bir çok lider bu fikirlere katılıyor ama kamuoyu önünde bu konuları cesaretli dile getiren lider olduğunu da söyleyemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız dünyadaki adaletsizlikleri ve dengesizlikleri küresel düzeyde ifade eden ve tüm bunları reformlarla dönüşümlerle farklı bir yere taşımamız gerektiğini ifade eden bir lider.Bu yönü ile küresel düzeydeki gündemi etkileyen bir lider. Sadece Türkiye’nin değil dünyadaki tüm dışlanmış ülkelerin kesimlerin tüm mazlumların sesi olarak onların hak ve menfaatlerini koruyan bir lider.Bu yönü ile de Türkiye küresel düzeyde etkinliği olan bir aktör haline gelen bir ülke. Çok daha fazla gündeme gelen ve tartışılan bir ülke.Bu artan gücümüz herkesin hoşuna gitmiyor. Bunu da görmemiz lazım. Türkiye’nin bu artan gücünü ve etkinliğini sınırlamak isteyen,Türkiye’nin bu aldığı inisiyatifleri zayıflatmak isteyen güçler de var. Bunların uluslar arası medyada Türkiye ve sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine oluşturmaya çalıştıkları bir algı da söz konusu.unlarla da elbette mücadele ediyoruz.” Dedi
İSLAMİ TERÖR İFADESİ ,TERÖRÜ GÜÇLENDİRİYOR
Yılmaz, gerçekte İslami terör ifadesinin bile İslamla ve Müslümanlıkla hiçbir ilgisinin olmayan DAEŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerini güçlendirdiğine dikkat çekti. Yılmaz daha sonra şöyle konuştu; “ Türkiye bu politikalarını sürdürecek. Sayın Cumhurbaşkanımız NATO’ da, Türkiye’nin, dünyanın ve NATO’nun geleceğine ilişkin düşüncelerini bir kez daha ifade etti. Özellikle terörizm ve terörle mücadele konularında Türkiye son derece ilkeli bir tavır içerisinde, ama aynı ilkeli tavrın birçok ülke tarafından paylaşıldığını maalesef söyleyemeyiz. Yakın çevremizde de gördük ki bazı ülkeler bir terör örgütünü bir başka terör örgütüne karşı kullanma eğilimindeler. Bunun doğru olmadığını defalarca ifade ettik bundan sonra da devam edeceğiz.Terörle mücadeleyi yapması gereken devletlerdir. Devletler oturup işbirliği yapıp birlikte terörle mücadele etmelidir.Terör örgütlerini bir araç olarak kullanan devletler aslında dünyanın bölgemizin istikrarına çok büyük zarar veriyorlar.Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği İslami terör kavramını hiç bir şekilde kabul etmiyoruz. İslami terör kavramını kullananlar iki türlü zarar veriyorlar.Birincisi çok geniş bir topluma maalesef hakaret etmiş oluyorlar, dışlamış oluyorlar ve rencide etmiş oluyorlar.Diğer taraftan İslami terör kavramını kullananlar teröre de güç vermiş oluyorlar.Aslında teröristler her zaman çok küçük bir azınlıktır.Ama siz bunlara büyük bir çoğunluğun ve ağırlığı olan kitlelerin ismi ile seslendiğiniz zaman aslında teröre ve teröristlere güç v ermiş oluyorsunuz. DAEŞ ve El Kaide hiçbir zaman İslami ve Müslümanları temsil edemez. İslama ve Müslümanlara da en büyük zararı bu terör örgütleri veriyor.Türkiye bunlarla da samimi bir şekilde mücadele ediyor.”
Toplantıda AK Parti Nevşehir Milletvekili Yücel Menekşe,AK Parti İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar ile parti yöneticileri de hazır bulundu.



