NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Sahip olduğu dev ekonomik potansiyeli kullanamayan yerleşim bölgelerinden birisi de şüphesiz, merkez ilçeye bağlı ÇAT BELDESİ.

Yıllar yıllar önce bir turizm yatırımcısı Ömer Tosun ağabeyimiz  ,JEOTERMAL KAYNAKLI ve yanılmıyorsak 80 santigratlık bir ısı değerine de sahip önemli bir kaynak bulduğu bu şirin beldemizin farklı bir yerinde ,şehrimin siyaset erbabının da yol göstericiliği ve ellerini taşın altına koymaları ile yeni sıcak su arayışına girişilemez mi acaba? Diye sorgularız hep.

Şehrimin gelmiş geçmiş Belediye Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürü FİKRET BİNİCİ ağabeyimizin de bir dizi öngörüleri ile KOZAKLI JEOTERMAL KAYNAĞI yolu üzerindeki bir bölgenin hemen ana noktalarından biri olan ÇAT beldesi, jeotermal enerji anlamında da önemli bir kavşak merkezi.

İyi bir Kavşak üzerinde olsa gerek   turizmci ağabeyimiz Ömer Tosun, 10 yılı aşkın bir zaman önce Çat beldesinde sıcak su kaynağı buldu. Üzerinde termal tesis yapma hedefi ile proje hazırlığı içerisindeki bu ağabeyimiz ne yapar ne eder elbette bilemeyiz ama, demek ki Ömer Tosun ağabeyimiz,  bu sıcak su kaynağını buldu ise bu alanın yakınlarında da bu kaynak var.

Jeotermal denildiğinde galiba SERACILIK anlamında bir çalışmayı bizim muhteremlerimiz akıllarına henüz getirebilecek bir bilgi birikimine sahip olmamış olacaklar ki bu minvalde daha önceden de birkaç haber yorum yapmamıza rağmen ÇAT beldemde bu eksenli hiçbir çaba olmadı. Yahu ÇAT beldemde SERA VAR. Rabbimin izniyle bu beyine sahip bir kişiyiz merak buyurmayın. Ama burada seracılık yapanlar jeotermal veya sıcak su ile seracılık yapmıyor, enerji kaynağının bu kapsamda oldukça maliyetli olduğunu öteden beri elbette biliyoruz.

İfade ettiğimiz ÖMER abimiz bu jeotermal suyu  buldu ise  niye başka ağabeylerimiz, ne bileyim devletimin ilgilileri, yetkilileri bu noktada niye bir adım atamazlar. Çıkartın suyu, 5 bin,10 bin veya daha üst düzeylerde oluşturulabilecek seralar ve hatta Gülşehir ilçemin bazı yaşam merkezlerine kadar bu çıkacak suyu götürün, oralarda da seracılık yapılsın. Yapılsın ki ÇAT beldem ile değil civardaki Balcın, Sulusaray, Nar ve hatta Alacaşar’a boru yardımıyla kadar ulaşsın ki bu bereket kaynağı, aziz çiftçi kardeşlerim SERACILIK temelli de tarım yapabilsinler.

Sonrasında mı ne olacak ?  Gayet basit kardeşim o zaman bu aziz milletin evlatları, ARTAN SEBZE ÜRETİMİ İLE BİRLİKTE HEM SÜRÜM NEDENİYLE DAHA FAZLA KAZANACAKLAR VE HEM DE daha ucuza domates, patlıcan, biber, salatalık ,  marul,  maydanoz, aklınıza sebze türünde ne geliyorsa daha ucuza yiyebilir hale gelecekler.

Haaa elbette maliyetli işler, elbette külfetli bir süreç. Bunların hepsini biliyoruz, ama sonuçta SEVİNEN öncelikli ÇAT’lı kardeşlerim,  sonrasında şehrim insanları olacak.

Külfetsiz EMEK olmadan,  YEMEK olmaz.

Ne dersiniz,  ÇAT’ı ekonomik anlamda  ÇATır ÇATır ÇAT’latmaya VARMI SINIZ ? YOK MUSUNUZ ?