NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Ülkemiz bir büyük deprem felaketinin meydana getirdiği insanı kayıplarımızın yanı sıra ciddi anlamdaki mali de bir sıkıntı içerisinde seçimlere hazırlanıyor.
Enerji kaynakları, doğa, tarih, kültür hazinelerinin yanı sıra genç nüfusu, konumu ve diğer birçok zenginlikleri ile tüm dünyada stratejik bir üstünlük ortaya koyan ciddi potansiyel değerlerine sahip ülkemizde gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin öncelikli olarak ülkemize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
İşte bu Türkiye coğrafyasında eşsiz ve sayısız nimetlere Rabbimiz tarafından gark edilmiş müthiş ekonomik potansiyellerle dopdolu şehirlerden birisi de kuşkusuz Nevşehir.
Yıllardan beri hemen hemen her alanda ciddi bir zenginliğe sahip olmamıza rağmen gerek siyasal iktidar vekilleri ve gerekse muhalefet partileri tarafından hiç de yerinde ve etkin bir güç ile kullanılmayan zenginliklerimizi dile getirdik bu satırlardan. Siyasetçi dışında herkesin ilgisini bu haber yorumlarda aktardığımız konuların dikkatini çektiğini çok iyi biliyoruz.
Dilimizde tüy bitti muhteremler muhteremi siyasi iktidar temsilcisi, yöneticisi veya vekillerine şehrimin ekonomik anlamda büyümesini ortaya koyabilecek dev zengin birikimlerimizi dile getirmekten. Ama onlar bu ele aldığımız temel iktisadi kalkınma ve büyümeyi de beraberinde getirecek bu düşüncelerimizi DUYMAMAYI,GÖRMEMEYİ VE OKUMAMAYI TERCİH ETTİLER.
Bu DUYMAMAYI, GÖRMEMEYİ VE OKUMAMAMAYI ,bir DAVA partisi olarak ifade ettikleri AK Parti kanadı altında orta koymaları farklı bir hezeyandı elbette. Muhteremler bir gün bile şehrimin gazetecilerinin önüne çıkıp da, demokrasinin en temel değer birikimlerinden biri olan HESAP VEREBİLİRLİK ilkesini asla işletmeyi akıllarının köşelerinden bile geçirmediler. Çünkü onlara göre, Başkan Erdoğan ülkesi için milleti için çalışıyordu, onun için vekillerin farkı ekonomik değer oluşturabilecek düşünceye de sayın Erdoğan’ın ihtiyacı da yoktu, o çalıştı, bizim siyaset erbaplarımız birkaç köy ilçe gezisi ile ‘Hizmet ediyoruz ya canımmmm ‘ düşüncesine ruhlarında yeşil ışık yaktı.
Ego ve Kibir öylesine muhteremleri kuşam kuşam kuşatmıştı ki anlatılmaz bir değer taşıyordu onlar için bu iki değer. Çünkü KOLTUK vardı altlarında, Sırmalı mı desek, tüylü mü desek artık siz karar verin o koltuğa.
Ne olur sayın vekiller, ne olur siyaset erbapları, sanayide ,tarımda, turizmde, hayvancılık ve madencilikte şu şekilde ciddi bir gücümüz var, bu gücü değerlendirip şehrimde bir ekonomik güç odağı oluşturalım, onlarca, yüzlerce insanımız bunlardan İş ve aş sağlasın. Şehrim gelişmiş, göç veren değil, göç alan şehirler arasında yerini alsın istedik, ama bu yönlü isteklerimiz EGO ve KİBİRLERİ önünde eridi gitti ne yazık ki.
Her zaman olduğu gibi bizi DUYMADILAR, GÖRMEDİLER ve OKUMADILAR.Ama sonuçta modern dünyamız şartlarında projelendirilmesi de mümkün olan düşüncelerimiz saman alevi gibi yanıp gitti.
İşte 14 Mayıs Pazar günü yapılması öngörülen seçimde sandığa gidecek seçmenlerimizin seçeceği milletvekillerinin en azından EGO ve KİBİR ikileminden tamamen kendisini arındırmışlardan oluşmasına dikkat etmeli.
Şehrin hedefleri eskilerde değil, siyaset dağarcığına da yeni ivme kazandırabilecek gençlerden kurulu bulunması elzem gibi görünmektedir.
Sonuç olarak EGO ve KİBİR’ den kendini uzaklaştıran SİYASET, şehrimin büyüyen,gelişen yapısı içerisinde ERİMEYE VE YOK OLMAYA MAHKUM OLAN ŞEYTANİ BİR NOKTADIR.
