
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Nevşehir’de Damat İbrahim Paşa Külliyesi ve Osmanlı Sultanı 4. Rüknettin tarafından yaptırılan Ürgüp ilçesinin Sarıhan bölgesindeki Kervansaray’ın dışında Vakıf eserlerine istenilen düzeyde ilgi ve alakayı gösteremeyen pek bi muhterem Vakıflar Genel Müdürlüğü’müzün, 1739 yılında dönemin Osmanlı Padişahı tarafından Camii Kebir’e hediye edilen Kabe örtüsünü artık Ankara Vakıflar Eserleri Müzesi’nden layık olduğu yer konumundaki camimize göndermesi isteniyor.
2003 yılında yurt dışına kaçırıldıktan sonra İngiltere’de bir Türk hayranı İngiliz vatandaşı tarafından müzayede de satılmak istenirken fark edildikten sonra Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işbirliğinde yeniden ülkemize kazandırılan tarihi Kabe Örtüsü,bu tarihten itibaren gerekli konservasyonun ardından ,Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergilenmeye başlanmıştı.
Camii Kebir’in restorasyon ve konservasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeniden ibadete açıldığı gün Nevşehirli idareci ve vekiller tarafından Kabe örtüsünün Camii Kebir’e yeniden verilmesi yönündeki bir talebin bulunulmasına rağmen, Vakıflar Genel Müdürlüğü Genel Müdürü ve diğer yetkililerin bu talebe pek de sıcak bakmadıkları anlaşılıyor.
Şehrimdeki Vakıf eserleri birer ikişer tarihe karışma noktasında can çekişirken, korumakla mükellef oldukları vakıf eserleri için etkin bir korumacılık anlayışı geliştiremeyen muhteremlerin, artık tam güvenlikli hale getirilen Camii Kebir’e, Kabe Örtümüzü vermeme noktasındaki ayak diremelerine de bir anlam verilemiyor.
2003’de yaşanan bir gelişmeyi adeta Nevşehir’in başına kakarcasına ‘İyi de kardeşim siz de tarihi eseri koruyamazsınız’ anlamına gelen bir davranış ortaya koyup “Vakıf Eserlerini en iyi ben korurum” sevdasındaki muhteremlere DERİNKUYU İLÇEME BAĞLI TİL KÖYÜNDEKİ DOLAYHAN,DERİNKUYU İLÇESİNE BAĞLI DOĞALA KÖYÜNDEKİ DOĞALA HAN VE GÜLŞEHİR İLÇE MERKEZİMDEKİ TARİHİ HAMAM’ı nasıl koruduklarını , zahmet olmazsa bi açıklamalarını özellikle istirham ediyor, sonuna kadar CAMİİ KEBİR’İMİZE AİT BİR KÜLTÜR VARLIĞINI ANKARA’LARDA SERGİLEMEK YERİNE CAMİDE LAYIK OLDUĞU YERDE BULUNDURULMASININ EN İSABETLİ YÖNTEM OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA PEK Bİ MUHTEREM VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YETKİLİLERİNE İLETMEKTE YARAR TELAKKİ EDİYORUM.