
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Osmanlı döneminde 3. Ahmet’in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahimpaşa’dan sonra 1. Abdülhamid’in Sadrazamlığına ulaşan Silahtar Kara Vezir Seyyid Mehmet Paşa’ın yaşadığı Gülşehir ilçesi, gerek Milattan Önceki ve gerekse de Milattan Sonraki tarihi potansiyel değerleri ile Kapadokya bölgesinin en dinamik potansiyellerine sahip eşsiz tarih hazineleri ile bezeli önemli bir merkezi olarak hafızalarda yerini alır.
Turizm anlamında çok sağlıklı bir mekanizmanın halen oluşturulamamış olmasının şu an sıkıntısını yaşayan Gülşehir ilçesi, bu kapsamda ekonomik kazanım sağlayacağı bu değerlerini en kısa süre içerisinde yerli yerine oturtur beklentisi içerisinde olan güzide yaşam merkezlerinden birisi şüphesiz.
Bölgede 1987 li yıllarda dönemin ilçe Kaymakamı Gürbüz Karakuş ile ilk etapta Fakıuşağı köyünde başlatılan daha sonra da ilçe merkezi ile bazı belde ve köylerde yaygınlaştırılan kilimcilik alanındaki çalışmalar, potansiyel dinamiklerin hayata geçirilmesi ve üretimi ile birlikte istihdamı ile o dönemlerde ilçenin ekonomik anlamda dışa açılımında da önemli bir değer oluşturmuştu.
Şu anda Nevşehir Valiliği görevinde bulunan İnci Sezer Becel’in kaymakamlık yaptığı süreçte de önemli bir ekonomik materyal olmanın yanı sıra, bölgesel el sanatları ürünlerin çeşitliliğinin kilim üretimi ile de ortaya konulmasıyla özellikle yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekmeyi başarmıştı.
Dönemin ilçe kaymakamı Becel’in Malatya Vali Yardımcılığına atanmasının ardından Gülşehir kilimciliği de istenilen gelişimini ilerleyen yıllarda ortaya koyamadı.
Özellikle kök boyalı Gülşehir kilimleri,bölgedeki el sanatları ürünleri satan işletme sahiplerinin de öngörüleri ışığında Göreme, Ürgüp ve Avanos gibi merkezlerde yerli ve yabancı turistlerin beğenisine sunulmuştu.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın dar gelirli kardeşlerimize sadece ve sadece ‘BALIK YEMEĞİ DEĞİL,BALIK TUTMAYI ÖĞRETTİĞİ’bu uygulama giderek ilgisizliğin kurbanı oldu ve kilimcilik eğitimleri sonlandırılmış dolayısıyla kilim satışı da artık Gülşehir’in ekonomik zenginliği sayfasında tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştı.
Gülşehir ilçesindeki bu temel değeri yeniden hayata kazandırmak, istihdam ve üretim değerinin ortaya konulması gerektiği düşüncesinden hareket ederek, ilçede kilimcilik anlamındaki çalışmalara yeni bir ruh ve heyecan içerisinde başlanılmasının şart olduğuna inanıyoruz.
Özellikle önümüzdeki yıl tahminlerin ötesinde yerli ve yabancı turist hareketliliğine sahne olması beklenilen Kapadokya bölgesinde, turizm gelirlerinin tabana yayılmasında en önemli el sanatları ürünlerinden biri olarak ele aldığımız kilimcilik anlamında çalışmaların en kısa süre içerisinde başlatılması düşüncemizi tüm aziz okuyucularımızla paylaşıyor,bu anlamda da en başta NEVŞEHİR SEVDALILIĞI nı sloganlaştıran pek bi muhterem milletvekilimiz Açıkgöz ve Menekşe ile birlikte o sevdalılığa ‘GÜLŞEHİR SEVDALILIĞINI’ da eklemesinin artık şart olduğuna olan inancımızı buradan dile getiriyoruz.
Onlarca belki de yüzlerce genç kız ve kadına ya bir ek gelir veya gelir kapısını da açabilecek böyle bir projenin ,yöresel el sanatlarımızdan biri olan GÜLŞEHİR KİLİMCİLİĞİNİN gerçek kalıplarına uygun bir yapı içerisinde ortaya konulması ile birlikte GÜLŞEHİR İLÇEMİZİN ekonomik anlamda dışa açılan önemli bir materyali haline gelebileceğinin de asla akıllardan çıkartılmaması gerektiğini tüm il yöneticilerimize ifade etmekte yarar telakki ediyoruz.