NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Her şey Ürgüp ilçesinde Belediye’nin Han projesini revize etmesi ile başladı. Ürgüp ilçesinde gerek yerli ve gerekse yabancı turistlerin kalış sürelerinin artmasına katkı sağlayıp bölge esnaflarının ve halkın turizm gelirlerinden daha fazla yararlanması amacını taşıyan ÜRGÜP HAN projesi, gerçekte her insanda ama ve fakatsız olarak aynı şekilde algılanması ve değerlendirilmesi gereken top yekün KÜLTÜREL KORUMACILIK anlayışı Ürgüp’de farklı, Uçhisar’da bir farklı ve Göreme’de daha bir başka tarzdaki ayrıştırıcı bir özelliği de gözler önüne serdi.
Ürgüp ilçesine farklı bir güzellik katan Temenni Tepesi’nin hemen alt tarafında bulunan işyerlerinin hemen dibinde, üst bölümdeki dev kaya bloklarının da temel anlamda taban düzeyinde tutucu ve koruyucu özelliği ile planlanan Han projesi, farklı anlamdaki yapısal özellikleriyle gerek yerli ve gerekse yabancı turistleri içine çekebilir ve ilçedeki kalış sürelerini uzatma anlamında ciddi katkılar sunabilecek özellikte dizayn edilmişti.
Söz konusu proje, KAPADOKYA ALAN YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI uzmanlarının da incelemeleri sonrasında uygulanmaya değer bulundu ve Han Projesi ihale edilerek 3 ay süre içerisinde hizmete kazandırılması şartı ile yapımına başlandı.
Han’ın yapımına başlanmasıyla birlikte önce sosyal medyada ‘Ürgüp Talan Ediliyor’ anlamı çıkartılabilecek paylaşımlar başladı. Yayınlar bilindik gazetelere kadar sıçradı. Haberler ‘Ürgüp’de Tarih Katlediliyor’ ve ’Tarihe beton dökülüyor’ başlığı ile okuyuculara duyuruldu.
Kültürel manada korumacılığın çok etkin şekilde yapılması yönünde muhalif kanada mensup pek bi saygın siyasilerimiz, bu gelişmeler ışığında peş peşe açıklamalarda bulundular.
Kültüre, tarihe ve doğal eksenli potansiyel zenginliklerimize çok donanımlı bilgi dağarcıkları ile katkı sunmayı en temel düşünce sistemi olarak ele alan bu anlayış, Göreme’de yıkılmakta olan ,tehlike oluşturan peribacalarının etkin şekilde korunması gerektiği yönündeki www.nevsehirtrenhaber.com internet haber sitemizde yaptığımız haber karşısında “Kapat gözlerini kimse görmesin,yalnız benim için bak YEŞİL YEŞİL’ isimli şarkıyı SEGAH makamında dillendirmeyi KÜLTÜREL KORUMACILIĞIN bir parçası olarak ele almış olacaklar ki beklediğimiz o birleştirici ve o sahip çıkıcığı KÜLTÜREL KORUMACILIK yaklaşımı bir türlü ifade edilemedi gerek sosyal medya paylaşımlarında ve kamuoyunda. Bu konuda Nevşehir’deki pek bi muhterem siyaset erbabı ve KÜLTÜREL KORUMACILIĞI bir yaşam biçimi olarak algılayan kesim bırakın tek kelam etmeyi,sanki bu haberimiz temelinde KÜLTÜREL KORUMACILIK ruhuna aykırı imişcesine bir tavır ortaya koyup, ağızlarından bir tek hece bile çıkartamadılar.
Sadece kültürel ve doğal değerlere bakış açılarını bildiğimiz birkaç dostumuzun dışında haberimize katkı sunan kimse çıkmadı. Özellikle Kapadokya da kültürel korumacılık denildiğinde bir uzman edası ile açıklamalarda bulunan siyaset erbablarımızı aradı gözlerimiz, ama anlıyorduk ki SEGAH makamındaki o güzelim Şarkının esrarlı ifadelerine kapılmışlardı sanki, gözlerini kapatmış derin bir ruh edası içerisinde dudaklarında KÜLTÜREL KORUMACILIK yerine şarkıyı dudaklarında terennüm etmekle meşguldüler
Görmediler bile, göremediler. Ya, elbette GÖREME zler, şimdi daha iyi anlamaya çalışıyoruz bugünlerde KÜLTÜREL KORUMACILIK türküsünü ,NEPTÜN gezegeni dolaylarından alınan bir bozlak havası ile seslendirenleri. Bizim ifade ettiğimiz kültürel korumaya haiz olarak görüp korunması gerektiğine işaret ettiğimiz ve UNESCO tarafından dünyada hem doğal ve hem de Kültür mirası listesine alınan Kapadokya bölgemin dev katmanlı tüf kaya yapıları, ÜRGÜP ilçesinde değil di, haberimizdeki dev tüf kaya katmanları yani peribacaları GÖREME beldesinde. Adı üzerinde ‘GÖREME’deki PERİBACALARINDAN söz ediyorduk zaten. KÜLTÜREL KORUMACILIK şablonundan ayrılmayanların GÖREME’yi GÖREME’meleri de doğal gibi geldi bu gelişmeler sonrasında bizlere.
Örneğin UÇHİSAR beldesinde konaklama tesisi yapmak için adamlar, belki projelerine daha da uygun noktada sıkıntılardan kurtulma adına, o milyonlarca yılda oluşmuş peribacalarını HİLTİ yardımıyla yok ederken, kıllarını kıpırdatmayan KÜLTÜREL KORUMACILIK konusunda uzman heyetten de o dönemlerde bir ses duyamadık. Öyle ya HİLTİ ile kazımı yapılan o olağan üstü doğal oluşum, DÜNYA’da TÜRKİYE isimli bir ülkenin, KAPADOKYA isimli bir bölgesinin eşsiz güzelliklerine sahip bir bölgesinde değil, MERKÜR gezegeni sorumluluk alanında idi.Bak bunu nasıl da unuttuk ya!
Öyle ya. KÜLTÜREL KORUMACILIK DİYE NİCESİNE SARILDIM, BENİM SADIK YARİM PERİBACALARIDIR diyen, kaçak olmayan ve tamamen ilgili kurullarca da onaylanan bir projenin uygulamaya başlatılmasını KÜLTÜREL KORUMACILIĞA aykırı bulan bu anlayış mensupları, Göreme’de peribacalarının sahiplenilmesi gerektiği yönündeki haberimizi yaptığımız süreçte , URANÜS gezegenin kültürel ve tarihsel gelişiminde daha üst düzeyde korunaklılığının artırılması yönünde bilimsel çalışmalar yapıyorlardı galiba,herhalde, sanırsam.
Ürgüp’deki KÜLTÜREL, ama Göreme’ye iş gelince GÜLDÜREN Korumacılığı tesis etmeye bu büyük anlayış önünde şapkamızı çıkartıyor, GÜLDÜREN KÜLTÜREL ANLAYIŞ serüveninde engin başarı dileklerimizi sunuyoruz.
KÜLTÜREL ANLAYIŞ modu ile GÜLDÜREN KORUMACILIĞINIZ vatana millete hayırlara vesile olsun.
Ve sizleri Kapadokya’mızın eşsiz doğal zenginlikleriyle bezenmiş Göreme beldesindeki gerçek anlamda KÜLTÜREL KORUMACILIK bekleyen PERİBACALARI nın karşı karşıya olduğu sıkıntılı süreci yansıtan fotoğraflarıyla baş başa bırakıyoruz.
Pek bi muhterem siyaset erbabımız için son olarak ifade ediyoruz ki; epey bir zamandan beri zirve yaptırdığınız KÜLTÜREL KORUMACILIK anlayışınız için, ‘Kapat Gözlerini kimse görmesin, Yalnız benim için Bak YEŞİL YEŞİL’ şarkısını SEGAH makamında mırıldanmanız dileğiyle.
