NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Halen beyinlerde ORMAN alanı oluşturma Sadece ve sadece çam ve sedir ile buna benzer fidanların dikimi ile ortaya konulur, aksini iddia etmek, değiştirilmesi teklif edilmeyen Anayasa hükümleri gibidir’ anlayışının oldukça etkin olarak uygulandığı bir sürece yaşıyoruz.
Nevşehir , sahip olunan orman alanları itibariyle Türkiye’nin gerçekte en zengin olması gereken ama gerçekte garip ve gûraba anlayışını etkin hale getirmeye bir büyük önem verdiğimiz bir şehrimiz.
Yıllardır şehrimizin farklı alanlarında ormanlık alanı oluşturma çabası içerisinde oluruz. Binlerce ama binlerce fidan dikeriz her yıl. Önce bir güzel fidanları protokol törenleri ile eker, sonrasında arkamıza bile bakmadan o alanları terk-i diyar eyleriz, sonrasında zavallı fidanların kimi tutar gürleşir kimi de boynunu büker sararır yok olur. Genellikle dikilen fidanların boyunu büker ve sararıp gidenlerin yumak yumak olduğu ender şehirlerden biriyiz hakiki anlamda.
Çam ve sedir fidanları dikeriz yıllarca. Ama bir tek Allah kulu çıkıpta, ‘Ormanı ve Ormancılığı daha farklı hale getirme adına, bir yanda çam fidanları dikerken diğer yanda bölgenin elbette coğrafik ve iklim yapısına da uygun olarak meyve fidanları dikimini yapsak, 3 yıl, 5 yıl hadi hadi 10 yıl sonra, çoluk çocukla bu ormanlık alana gelipte bu güzel ormanlık alanda yetişen çeşitli türde meyvelerini de yeme imkanımız olamaz mı ? .Ormanlık alanın sahiplenilmesi yönünde meyve fidanları acaba dikkat çekici ve albenisi fil hakiki ciddi bir değer oluşturmaz mı diye kendimize sorma gereğini hiç mi hiç hissetmeyiz, çünkü Orman demek sadece ve sadece Çam ve Sedir ve o tipteki fidanların yoğunlaştığı yeşil alanlardır’ anlayışını kendimize temel bir düşünce sistemi haline getirmişizdir.
Çoğu zaman yaşadığımız bu şehrin bir dünya şehri olduğunu unutup yetkililerimize göre sapır saçma,olmayacak duaya amin deme ve belki de en önemlisi değiştirilmesi bile teklif edilemeyecek anayasa hükümlerinden biri olarak değerlendiririz orman hayalimizi.
Bakın Orman Genel Müdürlüğü ‘Orman Tohumdan Ağaca Projesi başlatıyor. Dikkat ettiniz mi AĞAÇ diyor, SEDİR VE ÇAM denilmiyor.
Allah günah yazmaz galiba birkaç çam veya sedir fidanının yanına ve elbette uzmanların bilimsel anlamdaki değerlendirilmeleri ışığında vişne,kiraz,elma, armut, kayısı,badem ,şeftali ile daha farklı meyve fidanlarını dikmek. Çam ve Sedir kökleri itibariyle toprağı bir baştan bir uca sarar ve erozyon ile etkin mücadele eder de acaba meyve fidanları hiç kök salmaz mı.?
Sarar elbette sarar da acaba Orman Genel Müdürlüğümüzün değerli yöneticilerinin ORMAN AĞI oluşumu düşüncesini sarar mı ? onu bilemiyoruz artık.
Orman alanı oluşturma olmasa da düşüncesi bile mükemmelize olmuş bir değer, gerek bugün ve gerekse yarınlarımız için.
Ama ne olur ya, bu Orman alanları içerisinde meyve fidanlarının ekiminin ve elbette de bakımının yapılması ile hem Ormana karşı halkın ilgisini artırmak hem de beyinlerdeki Orman ağı olgusunu değiştirmek bu kadar zor olmasa gerek.
