
ÇOCUKLARIMIZI İLGİ, BİLGİ VE BECERİLERİNE GÖRE YETİŞTİRECEĞİMİZ YENİ BİR EĞİTİM MODELİ UYGULAYALIM
NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Türkiye’de Cumhuriyetten sonra her gelen siyasal iktidarın en fazla değişimine uğrayan veya uğratılan sistemi hep temelde eğitim olmuştur. Genel anlamdaki eğitim sorunları, bir türlü yerli yerine de asla oturtulmamış ülkemin en acıklı ve en temel açmazlı sorunlarından birisidir.
Ekonominin temel dinamik yapısı içerisinde etkili ve verimli bir eğitimin ülkelerin kaderlerinde ana mis yon üstlendiği günümüzde bilenen bir gerçektir. Eğitimi çağın gereklerine göre uyarlayan ve yerli yerine oturtan ülkeler, bilimsel gelişmelere sağlanan ciddi devlet katkıları ile dünyada her alanda söz sahibi olmuşlardır.
Ülkemizde de her gelen iktidarın değişim adı altında farklı desenlere büründürdüğü eğitime son yıllarda yaşadığımız bir de korona illeti de bulaşınca, içinden çıkılmaz hale gelmiş bir mekanizmal değer haline gelmiştir.
Her ne olursa olsun çocuğun yeteneğine ,ilgi ve algısı ile becerilerine yönelik eğitim modelinin ortaya konulmasının zorunluluk oluşturduğunu gözlemlediğimiz günümüz dünyasında ,bu hedefler doğrultusunda eğitimini mihenk taşı yapan ülkelerin çabaları, kendi milletlerini kalkınma yarışında önder haline getirirken, bizim gibi ülkelerde de halen eğitim en temel açmazlarımızdan birisi.
Zorunlu 4+4+4 zorunlu eğitim sistemi ile kelimenin tam anlamıyla mesleki eğitimin içselleştirilemediğini ülkemiz modelinde ,ekonomiye yön vermeye çalışan sanayi kuruluşları başta olmak üzere sanayideki onlarca meslek grubunu canlı tutmaya çalışan esnaf kardeşlerimizin mesleklerini öğretecek ,mesleğe ilgili,becerili gençler bulamaması,sorunları altından çıkılamayacak düzeye doğru alabildiğince ilerletmesine rağmen , bu yönde atılmış bir adımın olmayışı sanayi işletmeleri ve küçük sanayi işletmelerini bir büyük dar boğaz ile karşı karşıya getiriyor.Çünkü bu sistem ile 18 yaşında mezun olan bir gencin, bir meslek öğrenebilme ihtimali yüzde sıfırlar düzeyine kadar düşmekte ve böylelikle ,toplumun bir büyük çoğunluğunun yaşamlarını sağlıklı bir şekilde idame etmeleri için olmazsa olmaz kullanım araç ve gereçlerinin yapımından başlayıp ,bakımı ve onarımını yapacak insan gücüne ulaşmak imkansız hale gelmiştir.
Bu doğrultuda oldukça geniş katılımlı acil bir MİLLİ EĞİTİM ŞÜRASI toplanmalı, bu alanda görülen eksiklikleri bir an önce bilimsel gelişmeler ışığında da tahlil ederek, yeni bir eğitim modeli üzerinde ciddi çaba harcamalı. Harcamalı ki mesleki eğitimin ölümüne izin verilmemeli ve yarının güçlü Türkiye’si, çocuklarımızın eğitim dönemlerinin tamamen ilgi,alaka,bilgi ve becerileri doğrultusunda ele alabileceği ve bu sistematik bakış açısı ile bezenmiş bir eğitim modeline mutlaka ama mutlaka kavuşturulmuş olacaktır.
Tüm toplum bilimciler, psikologlar bilir ki her çocuk tamamen eşit düzeyde değillerdir. Kimi müzik aletlerine ilgi duyar, kimi matematiğe, kimi Türkçe’ye, kimi İngilizceye, kimi kendini uzaya yönlendirir kimi resime ve müziğe. Kimi araç maketi yapmaya meyillidir, kimi çamur işine odaklar kendini. İşte bu ilgi dağarcığı içerisinde çocuk ve gençleri , çağının en gerekli bilgileri ile donatabilir isek yarınların ülkesi dünya genelinde TÜRKİYE’den başkası inanın olmayacaktır.