NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Nevşehir, sahip olduğu zengin birikimleri istenilen düzeyde değerlendiremeyen, değerlendirme adına kılını kıpırdatmaksızın yaşamayı temel bir felsefe olarak benimseyen anlayışın yaşam merkezine dönüşüyor. Geçmişte çok az bir zaman aralığında da olsa bir araya gelindiğinde nelerin ortaya konulabileceğini ortaya koyan ender illerden biri olarak da anılsa da Nevşehir, halen özellikle ekonomik dengeler itibariyle çöküşü, benliğinde değil ruhunda yaşayan bir il hüviyeti içerisinde.
Siyasal iktidar temsilcileri bir ve beraberlik içerisinde iri olmayı ve diri olmayı hedeflemeyen tarzdaki düşünceleri ve uygulamaları, kişileri ayrıştırıcı gayretlerin odağında kalışları ile ekonomik temelli gelişmeler karşısında bu şehri yalnızlığın içerisine atmakla pek bir mahir davranış sergiledikleri gözleniyor.
Bu şehrin her alanda en temel itici gücü olarak gördüğümüz Nevşehir milletvekillerinin , sevdamız dedikleri bu şehrin topyekün büyümesi ve kalkınması adına yürüttükleri veya yürütmeye çaba harcadıkları bir tek projelerini duyan veya bilen birileri var mı halen öğrenebilmiş değiliz.
Çünkü muhteremler , o sevdamız dedikleri şehir adına gayretlerini Nevşehir’de, gazetecilerin huzuruna çıkıp ta bir anlamda İSTİŞARE ruhunu harekete geçirip asla anlatmazlar. Bu açıdan muhteremler için ifade ettiğimiz noktaları anlatmak bile teklif dahi edilemez bir kanun hükmündedir gerçekte.Onlar için varsa yoksa Sosyal medya hesabı, hesapları üzerinden de sadece ve sadece kendi kulvarlarında gördüklerine bol bol fotoğrafları atarlar muhterem danışmanları vasıtasıyla, ‘Diğerleri ne halleri varsa görsün canım’ mantığı bu süreçte en temel düşünce modelidir onlar için.
Neden böyle yapılır, bunun sağında ve solunda nasıl bir hedef belirlemesi var, bunları da elbette bilmiyoruz çünkü vekiller, gazetecileri ayrıştırma süzgecinden geçirdiklerinden midir bilinmez, böyle bir gayretin varlığını ciddi anlamda hissediyoruz. Mesela gazetecileri ziyaret etmezler mi ? Ederler tabi, hatta giderler, kaza namazlarını bile orada kılarlar.Ama kendilerine yakın gördükleri gazetecilerin kapısını çalarlar, halbuki gazetecinin yakını uzağı mı olur kardeşim ? . Gazeteci gazetecidir.Gel de anlat bunları aziz ve muhterem vekillerimize.
Bugüne kadar sadece gazetecileri değil İYİ Parti, CHP,Saadet Partisi,MHP ve BBP gibi siyasi oluşumun temsilcileri, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanlığı, Ticaret Borsası’nın yanı sıra diğer sivil toplum teşkilatlarını ziyaret edip ‘ Kardeşlerim bizlerden istek ve dilekleriniz neler,bu şehrin bir milim dahi ileri gitmesi anlamında düşünceleriniz nelerdir?. Biz sevdamız olan bu şehir için şu şu adımları atıyoruz sizler neler düşünürsünüz ? ” diye sorabilecek İSTİŞARE MÜESSESESİNİ yıllardır bu şehirde tesis edemediler.Acaba bunun altında hep ‘BEN BİLİRİMCİ’ anlayış mı hakim, elbette müneccim olmadığımız için bilemiyoruz. Diyelim ki siz bilirsiniz, o halde ortaya koyun, mesela Nevşehir ve Acıgöl OSB’nin şu doğalgaz projesini uygulanabilir hale getirin. Hızlı Tren ile ilgili neler yapılıyor ?,Kozaklı’yı bir SERA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ haline getirmek için ne gibi çabalarınız var, anlatın da köylü Mehmet amcam da, sokakdaki Hamdi bey de öğrensin. Tabii o da yok.
Elbette muhterem vekilleri eleştireceğiz. Siyasette eleştiri en temel anayasal hak olduğu gibi toplumsal büyüme,kalkınma sürecinde vazgeçilmez bir değerdir.
Ama kime anlatırsınız, kime hitap edersiniz, çünkü kimi zaman bizlerde burasının Nevşehir olduğunu unutuyoruz.
Ama böyle olmamalı, siyaset erbabı, gerektiğinde kapı kapı dolaşıp bu halkın genel anlamdaki DERTLERİ ile DERTLENEBİLMELİ. Aynen sayın Cumhurbaşkanımın ifade ettiği gibi.
Ankara güzel,ama Ankara’nın Nevşehir’e yansıması flu’nun da ötesinde, kapkaranlığın hakim olduğu bir ruh hali iklimine sahip.
Zaman geçmiş değil siyasete yön verenler. CHP si İYİ Parti’lisi veya diğer partilisi ve sivil toplum örgütlerimizin yöneticileri de, üyeleri de, sizin partinizin veya aynı siyasal düşünceyi paylaşamazsanız da, bu memleketin evlatları. Merak etmeyin kimse kapısından kovmaz. Siz Yeter ki ‘ BİR OLUN,DİRİ OLUN,İRİ OLUN VE HEP BİRLİKTE TÜRKİYE OLUN’ düşüncesini hayata geçirin.
