NEVŞEHİR(TRENDHABER)- Patates, üzüm, fasulye,kabak ve hububat gibi önemli tarımsal üretiminin yaygın olarak yapıldığı yurt köşelerinden biri olan Nevşehir’de, üreticilerin bir ve beraber olarak kooperatif veya birlik oluşturamaması,ürünün pazar aşamasında ciddi boyutta sorun olarak gündeme oturuyor.
Her yıl bir eksiksiz olarak tekrarlanan bu gelişmede üreticiler, ürettiği ürüne değer bulamadığından yakınarak tarım yapamayacak hale geldiklerini dile getirirken,tarıma yön veren siyasilerin de köklü çözüm üretmekten ziyade, gündelik çözüm yöntemleri ile yaklaşım göstermelerinin ardından sorunların altında bir tek üretici kalıyor.
Öncelikli olarak üretimin hemen ardından ürettiği ürünü, bir an önce elinden çıkartıp biriken borçlarını ödeme çabası içerisine giren üreticiler, adeta tüccarın insafına göre çıkış süreci yaşıyor. Bu uğurda bazı çiftçiler bazı paragöz, insafsız ve tüccar kılıklı dolandırıcılarında ağına düşüyor. İlk yıl çiftçiye ürün bedelini peşin veya önemli bir bölümünü tamamen ödeyen tüccar kılıklı dolandırıcı, çiftçilerde uyandırdıkları güven unsuru nedeniyle bir sonraki yıl daha fazla ürün almalarına rağmen sahte senetler yoluyla çiftçileri ciddi mağduriyetler içerisinde bırakıyorlar.
DEVLET DESTEĞİ VAR AMA
Özellikle 2000 li yıllardan sonra çiftçilerin teşvik edilmesi.,ürün yelpazesi ve deseninin daha da geliştirilmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçiye belirli oranlarda karşılıksız destek sağlıyor ancak yıllar yılı borç kamburunu ruhlarının ötelerinde hisseden çiftçiler, bu desteğe karşın yine sefilleri oynamaktan başka bir çözüm oluşturamıyorlar.
Ancak ne yazık ki böyle ortamların artık olağanlaştığı durumda, ne üreticilerin ve ne de tarıma siyasi anlamda yön veren muhterem milletvekillerinin akıllarının ucuna bile , çiftçilerin bir araya gelip güçlerini daha da dinamik hale getirebilecek kooperatif veya birçok kooperatifin bir araya gelebileceği bir birlik oluşturmayı getiremiyorlar. Böyle olunca da sorunlar yumağı hız kesmeden devam ediyor. Mesela son süreçte yazlık patates için TÜRKŞEKER isimli bir kuruluşla anlaşma yapılıyor,ama kalıcılığı noktasında kimse net bir şey ifade edilemiyor.
HALBUKİ BİRLİK ÖYLE Mİ ?
Çiftçiler bir araya gelememenin bir ve beraber olamamanın sıkıntısını her hasat döneminde çok net bir şekilde yaşarken,birlikten kuvvet doğar atasözünün gereği bir türlü yapılamıyor. Birlik oluşturmayınca ortalık ta Nevşehir yöresine has bir ifade ile KEL ALİNİN BAĞINA DÖNÜYOR”
Siyasiler her dönemde en önemli oy potansiyeline sahip çiftçilerin üretkenliklerini öve öve bitiremiyorlar,borçlarının ertelenmesi noktasında da gayret içerisine giriyorlar. Yalana dolana gerek olmadığı için ifade ediyorum bunları. Ama bunlar tek başına kalıcı bir çözüm oluşturamıyor. Yani DELİK BÜYÜK,ama YAMA minnacık, dolayısıyla çiftçiler sorunlar karşısında yalnızlaşıyor.
Her daim Hacıbektaş Veli Hazretlerinin BİR OLALIM,İRİ OLALIM,DİRİ OLALIM’ sözünü sosyal hayat içerisinde ortaya koyamayan bu nedenle sorunlar arasında boğuşmayı da temel bir yaşam düzeneğinin bir parçası olarak yıllar yılı algılayan veya algılatılan çiftçiler,inanıyoruz ki yine YALNIZIM DOSTLARIM YALNIZ şarkısını başeser olarak yanlarında hep çalıp söyleyecekler.
Çünkü durum onu gösteriyor, çiftçiler için oldukça kalıcı bir mekanizma oluşturma noktasında bir çabanın ç sini bile yazamıyoruz ne yazık ki.
Halbuki BİRLİK olunsa örneğin yoğunlukla patateste. Patatese ihtiyacı olan firma,kuruluş,büyük marketler zinciri çiftçi Ali beyin değil,BİRLİK veya KOOPERATİFİN kapısını çalacak. Yani araya ARACILAR giremeyecek.TEK ARACI çiftçi BİRLİĞİ olacak,Zaten o da çiftçinin. Tüm ülke pazarında BENİM KURDUĞUM BİRLİK tarafından sağlanan patates satılacak.Böylelikle üreticim daha fazla kazanırken, tüketici de örneğin kg si 5-7 liraya patates yemeyecek.
BİRLİK olma derken aklıma MARMARABİRLİK geldi. Bu birliğin yöneticilerine gidilse ve denilse ki ‘Arkadaşım , kardeşim siz bu mekanizmayı nasıl işletiyorsunuz, siz zeytin ile yapıyorsunuz, biz de patates ağırlıklı yapacağız,.bir anlatın bakalım bu işi’ denilse mesela . 1970 li yılların Türkiye’sinde yaşamıyoruz ki adamlar zaten yanılmıyorsam 1954 yılında kurmuş böyle bir birliği. İşleyişleri nasıl ? Hangi yöntemle iş yapıyorlar ve benzeri,işletmenin tüm evrelerini ele alıp bir incelense, Cenab-ı Allah günah yazmaz kendilerine. Sonrasında da ‘ARTIK ETEĞİNİZDEKİ TAŞI DÖKÜN,BİRLİKLEŞİYORUZ,ARTIK ÜRETİCİ KAZANACAK. ÇİFTÇİ ÜRETECEK VE ÜRETTİĞİ ÖLÇÜDE DE HAK SAHİBİ OLACAK.’ denilse veya işte diyebilsek ne güzel olur.
Ama kimi zaman burasının NEVŞEHİR olduğunu unutuyorum. Mesela 1957 yılında kurulan üzüm üreticilerinin bir arada gelip oluşturdukları TASKOBİRLİK örneği karşımızda iken ‘Senin de zoruna bak, sen TASKOBİRLİK’i elinde tutamamış.batırmış yok etmişin,sonrasında bize kalkıyorsun BİRLİK ve BERABERLİK’ ten söz ediyorsun’ diyebilirsiniz. Hayatta TASKOBİRLİK genel Müdürlüğü yapan Mustafa Dirikoç abi, İtalya’dan özel makinalar getirtti. Hele hele üzüm suyu tamam da, bir ŞEFTALİ SUYU üretiliyordu ki bugün bile hangi üretim merkezine gidin o tadı o aromayı sağlayamazsınız. Mükemmel di hasılı kelam, ancak sonrasında haklısınız piyasadan çekildi, battı yok oldu anlayacağınız artık esamesi okunmuyor, Halbuki okunmalıydı kardeşim. Tamam şarap üretme ,sirke üret,üzüm suyu üret, şeftali suyu,domates suyu. Ama olmadı,işte onun için ifade ediyorum kimi zaman NEVŞEHİR’de yaşadığımı unutuyorum diye.
Artık günümüz BİR olma,İRİ olma ve DİRİ olma zamanı. Bunları eğer sosyal hayatımızdan yok edersek tarımda da batarız, ekonomide de batarız. Bu değerlere sımsıkı sarılalım. Çiftçisi de sarılsın, siyasetçisi de,tüccarı da sarılsın kardeşim,elbette onlarda bu milletin birer onurlu ferdi.
Derdimiz üreticilerimizin cebine üç kuruş nasıl girebilir. Biz istiyoruz ki bu BİRLİK ten geçer, ama tam olarak işleyen, çarkın net şekilde döndüğü ve üreticilerimizin alın terlerinin haklarını bir eksiksiz olarak aldıkları ve arkasına KAPADOKYA gibi dünyada temel bir marka olmuş bir büyük merkezinde gücünü tanıtım alanında ardına al ve çiftçilerin ortak sesi ol. Ama birileri farklı şekilde düşünüyor olabilir, var ise bir sözü olan buyursun söylesin. İcraatı ile de ortaya koysun.
Yeter ki üreticimize uzun soluklu nefes olsun,yeter ki destek olsun