Ölüsüne duası olmayanın, dirisine hayrı olur mu?

NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir’de hizmet etmiş insanlar öyle çabuk unutuluyor ve anılmıyor ki, vefa sadece İstanbul’da bir semtin adıymış değil aslında Nevşehir’de de vefasızlık diz boyu dedirtiyor.

09 Eylül Nevşehir’de bir dönem belediye başkanlığı yapan Seyit Mehmet Akbay’ın ölüm yıldönümü. Her ne kadar kendisinin mensubu bulunduğu parti şu an ne mecliste, ne siyaset camiasında bulunmasa da o partinin devamı olan siyasetçiler bile Akbay’ı hatırlamadılar yıllardır. Bu gidişle de hatırlamaları da zor gibi.

Bu durum sadece Merhum Akbay için geçerli değil. Yakın geçmişimizde Nevşehir’e iyi ya da kötü, az ya da çok hizmeti geçmiş birçok insan vefasızlıkla karşı karşıya. Örneğin Merhum Ali Babaoğlu da o isimlerden sadece bir diğeri. Milletvekilliği döneminde arkasında kuyruk olan, menfaat yarışına girenlerin hiç birini Babaoğlu’nu anarken, hayırla yad eder görmek mümkün değil.

Elim bir trafik kazası sonucunda hayata gözlerini yuman eski belediye başkanlarından Nejdet Ersan’ın hatırası hala il merkezinde bir parkta yaşatılıyorsa da kendisini de anan bir siyasetçiyi ya da eski mesai arkadaşlarından birini görmek mümkün olmuyor.

Özellikle siyaset cenahından örnekler verdiğimiz bu vahim durum karşısında; “Ey hiç ölmeyiz, o koltuklar hiç ……… gitmez diyen muhteremler. Her fani ölümü tadacak. Ve bir gün sizlerde toprak olup gideceksiniz. Sağlınızda sizlere faydası olan, menfaatlenmenize vesile olan, bir zamanlar ardında fellik fellik dolaştığınız insanları hatırlayın. Unutmayın bu dünya da ne ekerseniz gün olur onu biçersiniz” demek geliyor insanın yüreğinden.